Aiolis Kıyıları.. Şimdi aslında akıllarda bir ağır sanayi kenti algısı bırakan Aliağa bir deniz tatili için nereden çıktı? diyebilirsiniz. İsmin bu anlamı fazlasıyla taşıdığının biz de farkındayız! Ancak bir sanayi kenti algısı olmasına rağmen Aliağa, her zaman bir yazlık kasaba havası da taşıyor.
Ailois Gezi Rehberi
Aliağa’nın hemen yanıbaşında, sahillerinde denize girebiliyor ve küçük sevimli balıkçı lokantalarında deniz ürünleri yiyebiliyorsunuz. Üstelik her şeyin ötesinde çevresinde gezilecek öyle çok yer var ki, Aiolis, kıyılarıyla denize girilebilecek antik sahillere sahip nefis bir rota. İyi de peki neresi bu Aiolis?
Aiolis’in Antik Sahilleri
Aiolis Nerede ve Ailois Tarihi
Antik çağda bir Helen boyu olan Aiollerin yerleştiği Ege Bölgesi kıyı kesimleri Aiolis ismiyle anılıyor.
Aiolis günümüzde İzmir‘in kuzey kesimi ile Midilli Adası’nı kapsıyor. Güneyini Gediz (Hermos) nehri, kuzeyini Bakırçay ( Kaikos), batısını Çandarlı körfezi, doğusunu ise Yunt dağı ile Dumanlu dağ sınırlıyor.
Anadolu’nun yerli halklarından Lelegler ve Pelasglar’ın yaşadığı bu bölgeye adını, XI. yüzyılda kuzey Yunanistan‘ın Thesalia ve Boiotia bölgelerinden gelmeye başlayan Aioller vermiş.
VIII. yüzyıl sonlarında dinsel ağırlıklı bir birlik kuran Aiollerin ortak kült alanları, Gryneion’daki Apollon Kutsal Alanı’dır.
Ailois Birliği; Kyme, Larissa, Neonteikhos, Temnos, Killa, Notion, Aigiroissa, Pitane, Aigai, Myrina, Gryneia ile birliğe sonradan katılan Smyrna kentlerinden oluşuyor ve 12 kentten meydana geliyordu.
Ülkemizde kalan kısmı, kuzeyde Bakırçay ve güneyde Gediz ile sınırlanan bölge ile Çandarlı Körfezinin tamamı ve Foça sahillerini kapsamı altına alıyor. Bu girintili çıkıntılı sayısız koyun sıralandığı Ege denizinin en güzel ve tarih dolu yöreleri, aynı zamanda en keyifli manzaraları da ortaya döküyor.
Antik çağda böylesi bir yerleşimin olduğu Aiol kentlerine ait kalıntılar, ağır bir yağmaya uğrayarak neredeyse geride hiçbir şey kalmamış. Ancak bu antik kentler kuruluş yerlerinin çekiciliği ve etkileyiciliği ile hala ziyaretçi çekiyor.
Aiolis Sahilleri Gezi Rotası
Aiolis kıyılarını gezmek için Dikili‘den itibaren kıyıyı izleyerek veya Çanakkale – İzmir yolundan Çandarlı yoluna saparak gezi rotası oluşturulabilir.
Kıyıdan gelirseniz Denizköy‘den giriş yapmak durumundasınız. Sonra yine antik dönem kenti olan “Pitane” yerine kurulmuş Çandarlı’ya ulaşacaksınız. Denize uzanan adeta bir boynuz görüntüsü veren Çandarlı beldesi bir yarımada üzerinde bulunuyor.
Buradan Bakırçay deltasını görebilirsiniz. Anayola çıktığınızda Kazıkbağları köyünden kıyıya doğru antik liman kenti Elaia‘nın mendirek kalıntıları oldukça ilgi çekici. Kıyıdan ayrılıp Yunt Dağı eteklerine vardığınızda Köseler köyünde, konumu dolayısıyla şanslı olan ve kıyıda bulananlara göre çok daha az yağmalanmış olan Aigi kentini görebilirsiniz.
Tekrar kıyıya dönerseniz, Yenişakran’da Gryneion, sonrasında ise Myrina kentlerinin kalıntılarını (Ya da daha doğru bir deyişle bu kentlerin kurulduğu harika yerleri) görebilirsiniz.
Sanayi kenti algısında bulunan ama bir kıyı kasabası özelliği de taşıyan Aliağa‘dan Nemrut Körfezi‘ndeki zengin buluntuları ortaya çıkarılan Kyme‘ye gidebilirsiniz. Bundan sonra ise eski taş evleriyle dolu dağ köyü Kozbeyli, rotanızın yeni durağı olabilir. Sonrasında ise Yeni Foça ve Foça arasındaki harika koyları ziyaret ederek Foça’da keyifli anlara kendinizi bırakabilirsiniz.
Aiolis Kıyıları Rotası ve Denize Girilecek, Gezilecek Yerleri
Çandarlı
Antik dönem kenti Pitane bugün Çandarlı olarak biliniyor. Kendi ismini taşıyan bir körfeze uzanan burunda kurulu olan ilçe, üç tarafı deniz ile çevrili bir yarımada.
Antik yerleşimden geriye neredeyse kalan hiçbir şey yok! Çandarlı Halil Paşa zamanında onarılan Cenevizlilerden kalma kale ise, görülmesi gereken en önemli noktalarından biri.
Denizköy
Çandarlı’nın kuzeydoğusunda bulunan köye günübirlik bir gezi yapabilirsiniz. Köye ilçeden dolmuşlar kalkıyor. Bu sahil köyünde bulunan tertemiz plajlarda yüzebilir ve dinlenebilirsiniz.
Köyün hemen karşısında adalar bulunuyor.
Elaia Antik Kenti
Bergama‘ya bağlı olan Zeytinbağ beldesinin Kazıkbağları mahallesinde bulunan antik kentin en önemli kalıntısı, birkaç kilometrelik tarla yollarından geçerek ulaşılan mendireği.
Gryneion Antik Kenti
Denize hançer gibi uzanan bir küçük yarımadada bulunan Gryneion, Aliağa’ya bağlı Yenişakran beldesinin yaklaşık 1 kilometre dışında yer alıyor.
Zakkumlarla dolu bir dönemde ziyaret ederseniz etkileyici bir görünümü olan antik kentin sahilinden denize girme imkanınız var.
Aigai Antik Kenti
Yenişakran’a bağlı olan Köseler köyünden iki kilometre sonra Aigai Antik Kenti‘ne varıyorsunuz. Herodotos, Aigai kentini on iki Aiolis kentinden biri olarak saymış.
Pers istilasından etkilenmeyen kent, arkaik dönem kalıntıları bakımından zengin sayılıyor. Bölgede bulunan en ilginç yerleşim yerlerinden biri olan Aigai, bölgede bulunan diğer kentler gibi milattan sonra 17 yılındaki büyük depremle bir yıkım geçirmiş ancak sonrasında Roma İmparatoru Tiberius’un yardımıyla Gün Dağı eteklerinde teraslar üzerinde yeniden kurulmuş.
Myrina Antik Kenti
Myrina, Aliağa’dan sonra Güzelhisar Çayı’nın deltasında “Öteki” ve “Beriki” adı verilen iki tepeye ve aralarında bulunan koya kurulmuş.
Günümüzde sadece liman kalıntıları bulunuyor.
Kyme Antik Kenti
Aliağa‘ya yaklaşık 4 kilometre kala tabelaları takip ederek Kyme’ye ulaşabilirsiniz. Aiolis bölgesinin en büyük kenti sayılan Kyme, sanayi tesislerinin arasında sıkışmış ve kaybolmuş durumda.
Kentten çıkarılan birçok eser günümüzde İzmir Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.