Assos Türkiye’nin en gözde tatil yerleri arasında yer almaya devam ediyor. Çanakkale’nin Assos ya da Behramkale olarak bilinen bu nefis noktasında iyi bir gezi keyifli bir tatil geçirmek isteyenler için biraz bilgi biraz detay aktarıyoruz.
Ege’de Bir Antik Liman Assos
Ege kıyılarını bilmem kaçıncı defa gezerken yine yolumuz Assos’a düştü. Ama öyle değişmiş buluyoruz ki her defasında buraları! Sadece bir yaz sezonu bile uğramadığınızda, kısa bir süre öylece bakıp duruyorsunuz güzel Assos’a.
Bunun yanında bir de tarihi çok ama çok eskilere dayanan antik dünyanın bu liman kentinin, o dönemlerden bugüne ne kadar değiştiğini düşündüğümüzde de aklımız adeta “allak bullak” oluyor.
Aslına bakarsanız -coğrafi konumu nedeniyle de- fazla değişimi kabullenmeyen noktalardan biri Assos. (Tabii ki bu sadece Assos dediğimiz merkez için geçerli. Çevresi hem değişimden hem de gelişimden nasibini fazlasıyla almış(!) )
Neyse! Sosyo-ekonomik(!) yorumlara dalmadan Assos kıyılarına bir bakalım.
Her zaman olduğu gibi yol üzerinde yer alan Behramkale / Assos tabelasını selamlayıp, güneş batımında bütün körfezi seyretmek için gitmek gereken yükseklerine çıktık yine.
Assos’un Tarihi
Athena’nın koruyuculuğu ile tapınağını inşa eden Assosluların, yüzlerce yıl bu mekanlardan güneşin batışına olduğu kadar doğuşuna da şahit olduklarını düşünerek denize bakmak çok etkileyici. O dönemlerde yaşayan bir Assoslu gibi hissedip hemen önünüzden geçen Pers, Sparta, Atina gemilerini gözünüzde canlandırıp, Peloponisos savaşı gerginliğini hissedip, Aigos Potamos yenilgisini merak ediyorsunuz!
İşte burada yatan tarih sizden sadece bu kadar uzakta bulunuyor..
Bir anda hemen sağımızdan gelen şiddetli ses, zaman aralığında kaldığımız yolculuğu bir kaç saniyede boş bakışlara çevirdi. Ne oluyor diye anlamaya çalışırken kurduğumuz hayalin bütün oyuncuları kostümleriyle birlikte birden ayrıldılar ve sahne kapandı. Sesin geldiği yöne doğru baktığımızda bu acayip gürültünün, vitese geçmemiş bir araç sürücüsünün gaza biraz fazla dokunmasıyla geldiğini farkettik. İşte burada bulunan yazlık(!) kalabalık da böylesine yakın size!
Assosluların hayallerinin dağılması iyi oldu çünkü sanırım buralarda yokedici ve saygısız kimliklerimizle dolaşan bizlerle pek de karşılaşmak istemezlerdi.
Assos’a önceleri Pedasos deniliyormuş. Homeros‘un bahsettiğin göre ilk ahalisi Leleg halkı.
Lesbos yani Midilli Adası‘ndan milattan önce 7.yüzyılın başlarında gelenlerin yerleştiği bölge yine milattan önce 560 yılında Lydia ve 545 yılında da Pers hakimiyetine giriyor.
Assos’ta İlginç Bir Detay
Şehrin ileri gelenlerinden biri olan Eubolos milattan önce 387 yılında krallığını ilan etse de kısa bir süre sonra köleleri arasında bulunan Hermaios onu öldürüyor ve kontrolü ele geçiriyor.
Bu olay dönemlerde olağan sayılan gelişmelerden biri olsa da Hermaios’un hikayesinde bulunan bir nokta ilgi çekici bir detay olarak karşımıza çıkıyor.
Bu detaya göre Hermaios sadece sıradan bir köle değil! Aristotales ile birlikte Platon‘un öğrencisi. Aristotales de çok iyi bir arkadaşı. Hermaios kontrolü ele geçirdikten sonra bir felsefe okulu açması için Aristotales‘i Assos’a çağırıyor. Aristo burada üç yıl ders veriyor ve bir diğer ünlü filozof Kleantes de onun öğrencisi olarak derslere katılıyor.
Assos’a Nasıl Gidilir?
Assos’a ulaşmanın en kolay yolu eğer varsa özel aracınız ile karayolunu kullanarak ulaşmak.
Büyük şehirlerden Assos’a direkt otobüs seferleri bulunmuyor. Ancak Çanakkale, Ayvacık, Küçükkuyu veya Altınoluk‘a ulaşırsanız saat başı minibüs seferleri ile taksi dolmuş gibi seçenekleri kullanabilirsiniz.
Çanakkale’ye gelenler önce yaklaşık 45 dakika mesafede bulunan Ayvacık‘a ulaşırlarsa daha rahat bir seçenek olur.
Assos, İstanbul’a yaklaşık 425 kilometre uzaklıkta yer alıyor. İstanbul’dan Assos’a gitmenin kolay yollarından biri tabii ki Çanakkale Boğazı’nı geçmek. Gelibolu – Lapseki, Eceabat – Çanakkale, Kilitbahir – Çanakkale arasında feribot seferleri bulunuyor.
Assos Ankara’dan tabii ki daha uzak. Ankara’dan Assos’a ulaşmak için 700 kilometrenin üzerinde bir mesafe bulunuyor ve Eskişehir, Bursa, Balıkesir üzerinden Edremit yolunu izlemek gerekiyor.
Assos’ta Gezilecek Yerler
Assos küçük bir yerleşim yeri olmasına rağmen gezilecek yerleri ve doğal güzellikleri ile oldukça ilgi çekici bir belde.
Behramkale Köyü
Merkez olarak anılan yani asıl ismiyle Behramkale tepede yer alan bir köy.
Antik Assos Kenti‘nin kurulduğu tepenin kuzey yamacına düşen Behramkale keyifli bir nokta. Assos ismi de antik liman kentinden geliyor zaten.
Köyde her taraf turistik hatıra eşya, el işi inci-boncuk, zeytinyağı ve doğal sabun satan küçük dükkanlarla dolu. Sakızlı bir kahve yudumlayabileceğiniz bir çok kahve ve bu kahvelerde bol köpüklü, fincan da pişirilmiş kahvelerini yudumlayan güneşten kaçan gezgin / tatilciler bulunuyor.
Hüdavendigar Camii
Assos Antik Kent surlarının yanında bulunan cami Hüdavendigar Camii ismini taşıyor. Adından anlaşılacağı üzere Hüdavendigar ünvanıyla bilinen 1. Murat Hüdavendigar dönemine ait. 14. yüzyıla tarihlenen caminin en önemli özelliklerinden biri, Anadolu’da bilinen ilk alçı mihraplardan birine sahip olması.
Babakale
Yakınlarda bulunan Babakale de eski bir yerleşim yeri. Anadolu kara parçasının en batı ucu sayılıyor. 1700’lü yıllara ait kalesi ve camisi bulunuyor.
Smintheion
Smintheon ise bölgede bulunan bir diğer antik kent. Ayvacık ilçesine bağlı Gürpınar köyünde yer alıyor. Ion tarzının örneklerinden olan Apollon’a ait tapınak yer alıyor.
Assos’a kadar gelmişken Assos çevresinde bulunan gezilecek yerlerden Geyikli tarafına doğru da gidebilirsiniz. Bu rota oldukça ilgi çekici bir yol üzerinde bulunuyor. Örneğin Behramkale’den batıya doğru gittiğinizde Korubaşı, Kuruoba (Roma devrinden kalma kaidelerin masa olarak kullanıldığı köy kahvesi ilginç), Balabanlı, Koyunevi gibi yerleşim yerlerini göreceksiniz. Hemen bu yerleşim yerlerinin yakınlarında bulunan Sütlüce Koyu deniz içinde iyi bir seçim olabilir. Koyun sonuna giderseniz ünlü Sivrice Feneri‘ni de görebilirsiniz.
Assos’ta Denize Girilecek Yerler
Assos, konumu ve coğrafi nedenlerle -her ne kadar zorlansa da- birkaç yapı dışında bilinen ve istenilen(!) bölgede gelişemiyor. Bu çok da sevindirici! Çünkü birtakım engeller olmasaydı şimdi burada yükselen yazlık denilen anlamsız ikinci ev sarfiyatı, artan turizm hareketini takip eden ünlü turizm yatırımcıları ile eski evleri butik otel yaparım konulu taklit iş anlayışlı iş adamları, zaten kısıtlı olan denize girme alanlarını kapatmış sosyetik beach çılgınlığı ile her bir köşeden bağıran çağıran eğlence(!) mekanları ile gecesi ve gündüzü, bizi birer kötü kopyalı Alaçatı sakini(!) yapacaktı.
Neyse ki Assos direniyor. Binlerce yıldır olduğu gibi!
İşte bu nedenle de denize girmek için harika alanlar sunuyor. Üstelik, bastığınız yerlerdeki çakıl taşlarının üzerindeki tarihin izlerini silmeden.
Biz de Assos’un mükemmel serinlikte ki durgun denizine girmek için Antik Liman’a inmeye karar verdik. İnmeye diyorum çünkü gidenler bilir; eğer kendi aracınızla gidiyorsanız yolun özellikle aşağı inilen, yani antik kent yanından antik limana inişte nasıl bir adrenalin içerdiğini yaşamanızı, ancak dikkatli olmanızı dilerim. Neredeyse tek aracın geçebileceği yolu sağ tarafında bir koruma olmadığından içinizde oluşan “oradan uçup gideyim” hissine aldırmadan ortalayıp almanızı tavsiye ediyorum. Karşıdan araç gelmemesi için bildiğiniz dua ve dileklerle aşağı kadar ortadan inebiliyorsanız şanslısınız. Ancak bu kısa ama harika manzaralı yolda (Yine de araç kullanırken seyretmeyin!) karşıdan gelen bir araç ve özellikle bir minibüs ile karşılaşırsanız göz kararı seçebileceğiniz en geniş yerde sağa “güvenli bir şekilde” yanaşıp (veya yer varsa o sola yanaşsın!) kolay geçiş sağlayın.
Bu kısa trafik bilgisinden sonra aşağıda, yani Antik Liman’da bekleyen her şey artık sizin.
Küçük liman, restoranlar, iskeleye kurulmuş beach şeklinde (Ancak çılgınca giriş ücretleri ödemediğiniz) denize girmek için oluşturulmuş küçük işletmeler sizi misafir etmek için bu küçük saklı limana sığmayacak çeşitte alternatifler sunuyorlar.
Aslına bakarsanız binlerce yıl öncesinde korunaklı konumundan dolayı liman olarak kullanılmış bu yerin denize girmek için iyi bir referans olduğunu tarih bize anlatıyor. Elbette tarihe güvenip, buz gibi, tertemiz ve durgun yüzlerce küçüklü-büyüklü balık ile birlikte kendimizi limanın suların da buluyoruz. Uzun yıllardır işimden ve yaşadığım yerlerden dolayı denize girme olanakları ile birlikte olmama rağmen Assos’dan aldığım keyfi sanırım unutmuşum! Bu nasıl bir güzelliktir. Suyu hissetmek ve rahatlatıcı etkisini algılamak inanın birkaç saniye içerisinde sizi sarıyor. Denize girilecek yerler listesinde hemen en iyi konumu veriyor ve notlar arasına giriyor.
Assos Antik Liman
Assos Antik liman neredeyse tek bir sokak. Hemen önündeki faal kullanılan balıkçı barınağı ile birlikte birkaç adım yürünecek bir alan çıkıyor önünüze.
Tabii ki, barınaktan liman yerleşiminin fotoğrafını çekmek de yapılması gereken şeylerden biri! Buradan çok iyi bir görüntü veriyor.
Yok ben illa yürüyeceğim diyorsanız sizi tutamam. Geldiğimiz yol performans adına size çok şey kazandırabilir(!) Eminim birkaç yüz gram da kaybettirecektir. Ancak tabii ki bir yürüyüşçü olmama rağmen bu sıcakta ve aşağıda bu güzellikteki deniz varken bunu deneyerek zaman harcamamayı tercih ettim.
Assos’ta Ne Yenir Ne İçilir?
Acıkmaya başladıysanız restoranlarda oturup Ege mutfağına ait özellikle zeytinyağlı çeşitleri tadabilirsiniz.
Ancak siz yine de manzaraya çok önem vermiyorum diyorsanız lezzet için yukardaki mekanları denemenizi tavsiye ederim. Günlük ev işi yöreye özgü yemekleri bulabileceğiniz bir kaç mekan var Behramkale’de.
Antik limanda ise denize girdiğimiz yer olan Yelken Kamp isimli işletmede hemen yanıbaşınızda mangal üzerinde pişirdikleri ev köftesini de ayrıca tavsiye ederim. Kampın önündeki otoparka ise, saati geçirebileceğiniz ihtimaline karşı Yelken Kamp‘a geldiğinizi söyleyin ve saat sınırlamasını uygulamamasını isteyin.
Şimdi güneşin batışını izlemek için biraz da yukarılara çıkmak gerek. Aynı yoldan çıkış bu defa sağdan gittiğiniz için o kadar adrenalin içermese de, sizi etrafa bakarken neden buraları Ortaçağ dönemlerinde terketmişler ve kaderine bırakmışlar diye düşünceler almaya başlıyor.