Gezi Rehberi Seyahat Sitesi

Braşov

Braşov Romanya: Efsanelerle Dolu Şehir

Braşov, Romanya’da aklınızda çok şey bırakacak nefis bir yer. Romanya turu yaparken veya kendi seyahatleriniz sırasında uğrayabileceğiniz Braşov hakkında faydalanabileceğiniz bir rehber hazırladık. Romanya denildiğinde akıllara aslında birçok şey geliyor. Bunlardan en önemlisi tabii ki bizde Kazıklı Voyvoda, dünyada Macar dilinde “şeytan” anlamına gelen Drakul isminden türeyen ve Kont Drakula ismiyle de bilinen, belki de tarihin gördüğü en dehşet verici ve eli kanlı hükümdarı Vlad Tepeş! Ama Drakula denildiğinde akıllarımızda oluşturduğumuz algıyla Drakula’nın yaşadığı bölgeyi görünce ikisinin çok farklı şeyler olduğunu hissedeceksiniz. Braşov Romanya turlarının da gözdesi olmaya devam ettiğine göre şimdi detaylarına girelim.

Romanya sadece Drakula değil tabii ki. Romanya’da başkent Bükreş var, dillere destan Transilvanya Bölgesi var, çingeneleri, nefis şarapları, kayak merkezleri ve tabii ki ülkenin en keyifli kenti Braşov var.

Braşov gezisi Romanya’ya yapılacak seyahat planlarının en doğru duraklarından biri.

Braşov Romanya

Braşov Romanya Hakkında Keyif Dolu Bir Gezi Planı

Braşov gezisi için turlamaya başlamadan Braşov nerede? Nasıl gidilir? Braşov’un tarihi nedir? ve ne zaman kurulmuştur? gibi sorulara kısa yanıtlar bulalım ki, gezinin tadı daha bir damaklarda kalsın!

Braşov, Romanya’nın merkez olarak tanımlanan bölgesinde bulunan ülkenin en büyük 7. şehri.

Braşov’un merkez nüfusu 275 bin civarında. Güney Karpatlar ile çevrili ve efsanevi Transilvanya’nın bir parçası.

Braşov’a Nasıl Gidilir?

Braşov’a ulaşmanın en kısa ve konforlu yolu tabii ki uçak ile seyahat. Ancak Braşov kentine Türkiye’den direkt uçuş olmadığını söylemek gerek.

Bu nedenle en yakın havaalanı ve direkt uçuş olan Romanya şehirleri olan Bükreş veya Cluj’a uçarak, Braşov’a tren veya otobüs ile gelmek. Ama Bükreş’ten Braşov’a araba ile gelmeyi planlarsanız yine bir üç saati göze almanız gerekiyor. Yolların pek iç açıcı olmadığını da belirtmek isteriz.

Braşov’un Tarihi Hikayesi

Braşov gibi bir kentin tarihini bilmeden burayı gezmenin çok anlamsız olduğunu siz de burayı görürseniz anlayacaksınız.

Çünkü şehir zaten tarih kokan bir coğrafyanın ortasında ortaçağ ve öncesinden esintiler taşıyan, efsanevi hikayeleri ile dillere destanlar uyarlayan(!) Transilvanya’nın küçük bir yansıması adeta.

Transilvanya güzel olduğu kadar insanlık ve medeniyet tarihi için de en ilginç bölgeler arasında yer alıyor.

Braşov’dan bahsetmek için tarihi belgelere daldığımızda 1211 yılında bölgeye yerleşen Teutonic ya da bizim bildiğimiz isimleriyle Töton Şövalyelerine rastlıyoruz. Şövalyeleri birgün hep beraber bölgeyi gezme şansı yakalarsak ayrıca anlatırız, ancak birçok yerde yazdığı gibi Macar kralının Osmanlılardan korunmak için bölgeye çoğunluğu Alman asıllı ve Polonya üzerinde nüfuzları bulunan bu şövalyeleri çağırıp yerleştirdiğini anlatan gezi, seyahat ve tarih(!) içeriklerine itibar göstermeyin.

Zaten en basit tarafından bakarsak o yıllarda Osmanlıların daha beylik olarak bile kurulmadığını biliyoruz.

İşte bu Şövalye tarikatı ve onlarla birlikte bölgeye yerleşen ağırlığı Saxon kolonileri mensubu olan, ancak zaman içinde bölgesel olarak birbirine çok fazla karışmış topluluklar, bu topraklarda -uzun bir dönemi de özel statülerde olmak üzere- 600 yıldan uzun bir süre misafir olmuşlar.

Braşov ve çevresini gezerken göreceğiniz pek çok eski yapı ve eski şehir merkezleri için de işte bu dönemlerin bu coğrafyaya hediyeleri diyebiliriz.


Booking.com

Braşov Gezilecek Yerler

Braşov’a ulaştığınızda dikkatinizi çeken ilk şey Tampa Dağı eteklerine kurulu olan kentin, yeşillikler içerisinde bulunan dağın zirvesinde yazan “Braşov” yazısı olacak. Eski şehir merkezinde bu yazıyı farklı açılardan harika karelerle görüntüleyebilirsiniz.

Tampa Dağı

Tampa Dağı’nın eteklerindeki şehir olarak bilinen Braşov’da, Tampa Dağı’na teleferik ile çıkılabiliyor. Kaleye üç dakika süren bir teleferik yolculuğuyla veya zirveye yaklaşık olarak bir iki saatlik bir doğa yürüyüşü ile çıkabilirsiniz.

Braşov’un ilk yerleşim bölgesi olan kale de burada yapılmış. Tarihi surlarının ve asıl savunma kalesinin bulunduğu Tampa dağına çıkarken hem şehrin yapısını hem de bu kalıntıları görebiliyorsunuz.

Kalıntılar diyoruz çünkü çok fazla olaylar yaşamış bu surlar. Bu nedenden ötürü de günümüzde bir kısmının içine hayal gücümüzü de katmak gerekiyor. Mesela 1458 – 1460 yıllarında Vlad Tepes’in Braşov’a saldırısını ve ticaret vergisi ödemeyi reddeden 40 tüccarın dağın tepesinde kazığa geçirilmesi olayları size biraz yardımcı olabilir.

Şehrin en güzel manzarasının da seyredilebildiği tepeler, kış aylarında bembeyaz karlarla kaplanıp büyüleyici başka bir kostüm giymiş hale dönüyor.

Braşov Yazısının İlginç Hikayesi

Braşov’dan Tampa Dağı’na baktığınızda bir Braşov yazısı görüyorsunuz. İşte dağda yürüyüş yolundan bu yazıya ve seyir teraslarına da ulaşabilirsiniz.

Bu yazının hikayesi de ilginç aslında. İkinci Dünya Savaşı sonrasında Braşov’a Stalin’in Şehri anlamına gelen Orașul Stalin ismi verilmiş ve bu dağa ağaçlardan Stalin ismi yazılmış. Ağaçların bugünkü haliyle hala yazının bir kısmını belirli dönemlerde belirli açıdan görebilmek mümkün olsa da, yakın bir tarihte iyice yok olacağı kesin.

İşte bu Stalin ismini yıllarca tepede gören kent halkı Braşov ismini de kenti çevreleyen dağa yazmışlar.

Konsey Meydanı

Braşov’un kalbi denilebilecek en hareketli ve en keyifli yerlerinden biri eski şehir bölgesinin merkezi sayılan Piata Sfatului yani Konsey Meydanı.

Saksonlar Braşov’da az önce bahsettiğimiz gibi bugün hala duran ancak bir kısmı şehir genişlerken yok olmuş muazzam surlar ve taş duvarlar inşa etmişler.

Ayrıca bunlara da yedi adet burç eklemişler. Maalesef günümüzde bu yedi burçtan hepsi ayakta değil. Ancak iyi korunanlar da bulunuyor. İşte Konsey Meydanı da bu surlarla çevrili burçlarla süslenmiş şehrin en keyifli meydanı halinde inşa edilmiş.

Etrafını çeviren özenle süslü binalar, sayısız kafeler, 4-5 metrekarelik küçük sevimli dükkanlar ve meydanın düzeni ile tam bir Almanların “Marktplatz” dedikleri şehir meydanı, pazar yeri çarşı meydanı pozisyonunda. Romanya’da böylesi başka bir yer veya başka bir yerde böylesi bir Alman kenti var mıdır? tam emin değiliz gerçekten.

Meydanın hemen ortasında bir havuz ve yanında Trompetçi Kulesi ile Casa Sfatului var.

Casa Sfatului bir nevi eski belediye binası. Şehir konseylerine ev sahipliği yapmış. Kule eskiden daha farklıymış. Savaşlar başta olmak üzere çeşitli nedenlerle defalarca yıkılmış ve son hali rönesans etkisinde dizayn edilmiş. Trompetçiler ismi ise tehlike, önemli olay ve duyuru sıralarında kuleden trompet çalınarak haber iletilmesi nedeniyle verilmiş.

Meydanın bugünkü bohem hali aslında bizleri fena halde de yanıltıyor tabii. Meydanın, ortaçağ karanlıklarına bir de bölge insanının batıl inançları ve efsaneler ile hikayeler arasında gidip gelmeleri ile vakti zamanında çok canlar yakılıp, iftira, inanç sebepleri ve cadı avı çılgınlığında ortaya korkunç manzaraların çıktığı bir yer olduğunu da unutmamak gerekiyor.

Meydanda bulunan kafe veya restoranlara oturup sıcak veya soğuk bir şeyler içip, eğer karnınız acıktıysa da bir şeyler atıştırın. Burası çok keyifli.

Kara Kilise (Biserica Neagra)

Kara Kilise eski şehir merkezinin yani Konsey Meydanı’nın hemen arkasında yer alıyor. İhtişamlı bir yapı ve yapıldığı dönemde görkemini büyüklüğünü anlatmak için mihenk taşı sayılan şehirlerden örnek verilerek bir kıyaslama yapılmış ve “Viyana’dan İstanbul’a kadar olan alan içerisinde bulunan en büyük gotik kilise” denmiş.

Kara Kilise tabii ki her şeyden önce ismiyle dikkat çekiyor. Dönemin en görkemli yapılarından birine neden Kara Kilise ismi verilmiş? O zaman buyurun anlatmaya devam edelim.

Braşov’un simgelerinden Kara Kilise’nin öncesinde aynı yerde bir kilise daha varmış. Şövalyelerin bölgeye yerleştikleri tarihte yapılmış. Ancak moğol akınlarının bölgeye ulaştığı sıralarda, 1242 yılında kalenin istila edilmesiyle yıkılmış. Yıllar sonra aynı yerde daha büyük ve görkemli bir kilise yapılması kararı alınmış. 1385 – 1477 yılları arasında inşa edilmiş olan yeni kilisenin yapımının bu kadar uzun sürmesinin nedeni de, özellikle 1421 ve sonrasında bölgeye Türklerin akınlar ve seferler yapması olmuş. Sonrasında ise büyük bir yangın çıkmış ve tüm duvarları siyah bir renk halini almış. 1689 yılında da bu nedenle kiliseye Kara Kilise ismi verilmiş.

Romanya’nın en büyük çanı bu kilisede yer alıyor ve ağırlığı tam yedi ton. Tam 4 bin borudan oluşan orgu da 1838 yılından kalma ve halen yaz aylarında haftada üç kez resitaller veriliyor.

Kilisenin bir diğer çok önemli özelliği de içinde paha biçilmez Türk halılarının bulunması. İçeride bulunan 119 Anadolu halısını korumak için pencereler UV filtreler ile kaplanmış. Halılar, Alman tüccarların doğu seferlerinden sağsalim dönmelerinden minnettar oldukları için 17 ve 18. yüzyıllarda kiliseye bağışlanmış.

Bu koleksiyon, Avrupa’da bilinen en büyük Türk halıları koleksiyonu sayılıyor.

Beyaz Kule ve Siyah Kule

Her iki kule de savunma ve güvenlik amaçları ile 1494 yılında yapılmış. Dört katlı Beyaz Kule ahşap merdivenlerle 200 basamak çıkılmasıyla nefis bir eski şehir manzarası sunuyor.

Siyah Kule ise 1559 tarihinde bir yıldırım düşmesi sonucu geçirdiği yangın ile ağır bir hasar görmüş. Yenilenen kuleye cam bir çatı yapılmış. Buradan da Kara Kilise’yi seyretmeniz mümkün.

Braşov’da Gezilecek Yerler

Braşov’da meydandan biraz uzaklaşırsanız, kentin aynı zamanda bir ortaçağ kenti olduğunu anlamak için bir özelliğini daha keşfedeceksiniz. Dar sokaklarını!

Çoğunlukla savunma amaçlı yapılan bu dar sokaklardan bir tanesi öylesine ünlü ki, bir çok kişi Braşov’a gelmişken bu sokakta fotoğraf çektirmeden dönmüyor. Sokağın adı “Strada Sforii” İp Sokağı anlamına geliyor. Genişliği 1,20 metre olan bu sokak da Braşov’un simgelerinden biri.

Braşov’da masalsı bir iki adres daha var. Bunlardan biri Catherine Kapısı. Ortaçağ’dan günümüze gelen tek orijinal kapı. Üzerinde bulunan masalsı kule ise maalesef çok daha büyük bir yapının parçasıymış ancak 1827 yılında yıkılmış.

Bir diğer nokta ise Schei bölgesine girişi sağlayan Schei Kapısı. Bugün ayakta duran yapı, İmparator II. Franz tarafından 1827 yılında inşa edilmiş ve yangınların ağır hasar gördüğü eski Schei Kapısı’nın yerini almış. Kapı üç açıklıklı bir zafer kemerine benziyor. Her iki taraftaki küçük kemerler üzerinde Latince yazıtları görebilirsiniz.

Tabii ki bir de yakınlarda bulunan iki nokta daha var. Biri yazının başında da bahsettiğim Kont Drakula olarak bilinen Vlad Tepes’in şatosu olarak bahsedilen yapının bulunduğu Bran, diğeri de yine tepelerde bulunan Rasnov. Braşov’a kadar gittiyseniz buralara da uğramadan dönmek olmaz!

Yazar Hakkında

Articles

Turizmci, gezgin, seyahat yazarı, hikaye anlatıcısı, tur lideri, kesfet.tv kurucusu ve hayalleri bitmeyen biri.. Profesyonel iş yaşamını çeşitli şirketlerde üst düzey yöneticilik yaparak sürdürürken, yıllardır devam ettiği yazılarına "seyahat kültürü"nü ana konu yapıyor. Halen gezi rehberi, seyahat notları, yolculuk ipuçları ve yaşam kültürü ile güncel gezi rehberi kesfet.tv kurucu editörü olarak keşfetmeye ve anlatmaya devam ediyor. Dünyanın çeşitli coğrafyalarını, beraber gezdiği yol dostlarına anlatıyor.
Bize Katıl
Birlikte Dünyaları Gezelim!

Birlikte dünyaları gezmek ve seyahat gruplarımız için hemen bize katıl!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Exit mobile version