Venedik, dünya üzerinde en şaşırtıcı ve şehri her yıl ziyaret eden turist sayısına bakılırsa aynı fikirde olduğumuz milyonlarca kişiyi aynı şekilde etkileyen rüya gibi bir şehir.
Burano Adası ve Murano Adası videosunu Keşfet TV Youtube kanalından izlemeyi ve destek olmayı atlamayın!
Bir Prag yazısında bahsetmiştim “Bazı şehirler, doğuştan şanslı çocuklara benzer” diye. İşte Venedik de bunlardan biri. Ancak Venedik gezisi yaparken, bu masalsı kenti oluşturan nefis su yolları ve adaları bambaşka heyecanlar veriyor. Burano Adası ise işte bu özelliklerin en güzellerinden biri.
Burano Adası
Burano Adası, Venedik lagününde yer alan adalardan biri. Ancak galiba en güzel ve en renklisi!
Sakin ve inanılmaz huzurlu bir görüntü veren bu adanın rengarenk evleri de işte bu renklerin asıl kaynağı.
Burano adası, aslında küçücük bir ada olmasına rağmen birbirine köprülerle bağlanan ve dört adadan oluşan bir takımada. Ama bu rengarenk görüntü sayesinde sanki koca bir bütünmüş algısı veriyor.
Rengarenk Burano Adası Evlerinin Hikayeleri
Burano‘nun evlerinin rengarenk olması hakkında -muhtemelen uydurulmuş ve doğru olmayan- birçok hikaye var.
Bunlardan biri, ada halkının öteden beri asıl geçim kaynaklarından biri olan balıkçılıktan geliyor.
Yılın bir çok döneminde sabah çok erken saatlerde balığa çıkan balıkçılar, bir süre sonra çöken sis neticesinde denizden gelirken evlerini daha kolay bulsunlar diye rengarenk boyamışlar evlerini.
Bir diğer hikaye ise, yine ağırlıklı olarak balıkçılık mesleğiyle uğraşanların, eski dönemlerde oldukça sarhoş olarak evleri karıştırmalarından kaynaklandığını anlatıyor. Alkolü fazla karıştıran Buranoluların, yanlış evlere girmemeleri için farklı renkler kullanıldığını söylüyor.
Doğru veya değil! Zihnimizi yormadan bu güzelliğin keyfini çıkarmak çok daha önemli gibi!
Burano Adası evlerinin renkleriyle ilgili günümüzde oldukça önemli kurallar uygulanıyor. Öyle her evi kafanıza göre istediğiniz bir renge boyayamıyorsunuz. Aşırı kontrast yaratması için renkler özellikle seçiliyor ve düzen korunmaya devam ediyor.
Burano Adası’nda evler kadar ilginizi çekecek olan bir diğer detay da, özellikle sıcak olan dönemlerde adanın açık olan kapılarında bulunan çizgili rengarenk örtülerden yapılmış sineklikler.
Zaman zaman bu rengarenk evlerle öyle güzel bir uyum sağlıyorlar ki, Burano‘ya yerleşmek isteğinizi ateşliyor!
Burano Adası‘na yerleşmek derken; ada aslında oldukça oldukça küçük ve 3 bin civarında bir nüfusa sahip.
İş olanakları da hala balıkçılık, turizm ve tarihi önem taşıyan dantel işlemeciliği üzerine kurulu.
Bu kısıtlı iş imkanları ile durağan yaşamı tercih etmeyen genç nüfus, sürekli olarak adadan ayrılıp daha büyük şehirlere, çoğunluğu da hemen yakınlarda olan Venedik’e gidiyorlarmış.
Yani bütün bu güzelliğine rağmen Burano Adası göç alan değil, göç veren bir yerleşim yeri.
Burano’ya Nasıl Gidilir?
Eğer bir Venedik gezisi yapıyorsanız ve birkaç gün kalacaksanız Venedik gezilecek yerler listesine mutlaka almanız gereken Burano Adası’na ulaşım oldukça kolay.
Venedik’ten yarımşar saat arayla kalkan Vaporetto ismi verilen deniz otobüsü de diyebileceğimiz tekneler işinizi görecektir.
Fondamente Nueve veya San Zaccaria duraklarından Burano ve Murano adalarına giden feribotları kullanabilirsiniz.
Adaları ziyaretinizde vaporetto dönüş saatlerini de kontrol ederseniz zamanınızı daha verimli kullanabilirsiniz.
Bu yolculuk yaklaşık 40-50 dakika sürüyor ve bineceğiniz durağa göre yaklaşık 8-10 kilometre mesafe arasında değişiyor.
Sokaklar, Köprüler, Meydan ve Dantel İşçiliği
Adaya geldiğinizde dikkatinizi ilk çekecek şeylerden biri, pek fazla yükseltisi olmayan bu adada bulunan kilise ve kulesi olacak.
Neredeyse adanın her yerinden görülen San Martino Kilisesi, İtalya’da -çok fazla rastladıklarından olsa gerek- çok kimseye ilginç gelmeyen eğik bir çan kulesi ile ünlü.
Zamanında deniz feneri olarak da hizmet vermiş olan bu kule, 53 metrelik yüksekliğini, çevreyi eğik bir şekilde selamlayarak korumaya çalışıyor. Korumaya çalışıyor diyorum çünkü işi pek de kolay sayılmaz! Çünkü Venedik’te her yere zarar veren su, tuz ve suyun belirli mevsimlerde yükselmesi Burano için de geçerli.
Evlerin ve yapıların üzerlerine kurulduğu kazık temeller, sürekli olarak doğayla adeta mücadele içerisinde.
Kilisenin eğik çan kulesi de, bu mücadelenin verdiği zararlardan biri. Gelecekte Venedik ile ilgili söylenen bütün teoriler doğal olarak Burano‘yu da kapsıyor.
Burano gezisi sırasında bu küçük adanın rengarenk evlerine ve şirin sokaklarına bakıp, köprülerinin üzerinde fotoğraf çekmeye devam ederken öylesine kendinizi kaybedebiliyorsunuz ki, kaybolmanız bile olası.
Neyse ki her sokak denize çıkıyor!
Burano‘nun bir başka sembolü de dantelleri. Dantel işlemeciliği tarihte Burano‘yu öylesine ünlü yapmış ki, danteller Venedik devletinin önemli ticaret kalemleri arasında yer almaya başlamış.
Aslında Lefkara ile ünlü olan ve “Lefkara işi” diye bilinen dantel işleri, o dönemde Venedik hakimiyetinde bulunan Kıbrıs‘ta bulunan Lefkara isimli köyden çıkmış. Ancak yine anlatılan hikayelere göre; ya doğru ya da Buranoluların işin içerisinde “ünlü bir kişi olsun” diye çektikleri Leonardo da Vinci, bu ince el işçiliğini İtalya, Venedik ve Burano’ya getirmiş.
Günümüzde dantel işi çok zor, emek ve zaman harcanan bir uğraş olmasından dolayı gitgide geri plana itilmiş.
Burano danteli üreten ve satan çok şık mağazalara rastlamanız olası olsa da, fabrikasyon dantelleri her hediyelik eşya dükkanında bulabiliyorsunuz. Tabii bunların Burano dantellerinin “el emeği” kısmıyla pek bir ilgileri bulunmuyor.
Yine de dantel işçiliği ve eserleri ilginizi çekiyorsa, bu konuda ün yapmış olan Burano‘da Museo del Merletto‘yu (Dantel Müzesi) gezebilirsiniz.
Burano Adası’nda ne yenir?
Tabii ki deniz ürünleri!
Balıkçılıkla hala uğraşan Buranoluların tuttuğu balıkları Venedik’te yemeğe kalkarsanız, buranın iki katı fiyatı verebilirsiniz.
Özellik Sardalye ve Mürekkep balıklarıyla yapılan yemekler oldukça lezzetli ve dikkat çekici.