Halikarnas Mozolesi, dünyanın 7 harikası arasında gösterilen ve Bodrum (ya da tarihteki ismiyle Halicarnassos) ilçesinde bulunan müthiş bir hikayenin kaynağı. Halikarnas Mozolesi hakkında bilinmesi gereken her şeyi kısa kısa anlattım. İşte dünya harikası olan Karyalı Mausolos’un adını taşıyan efsanevi yapı!
Milattan önce 377 – 354 yıllarında hüküm süren Karya Kralı Mausolos‘un ismini bizzat verdiği Halikarnas kenti, bugün hala en gözde noktalardan biri. O dönemde aslında Pers Krallığı’na bağlı bir satraplık (bir tür valilik) olan Anadolu coğrafyası, Pers Kralı tarafından anayurttan gönderilen valiler tarafından yönetilmiş. Bu durumun tek ayrıcalığı ise Karya Krallığı’na aitmiş.
Mausolos ve Halikarnas Mozolesi
Karyalı hanedan ailesi tarafından yönetilen Karya Satraplığı önemli eserler bırakan hükümdarlar çıkarmışlar. Bunlardan biri ve en ünlüsü de Mausolos olarak kayıtlara geçmiş.
Babası Hekatomnid ölünce başa geçen Mausolos, devletinin en büyük şehri olan Mylasa (Milas) kentinin merkezi özelliklerini Halikarnassos’a taşımış. Askeri ve ticari yönden önemi olan bu liman kentini döneminin önemli şehirlerinden biri haline getirmiş.
İşte bu kral öldüğünde; onun ismine yani Mausolos adına karısı ve kız kardeşi Artemisia tarafından, milattan önce 350 yılında yapılan mezar da onun ismiyle anılarak günümüze kadar gelmiş.
Kolonları ve sütunları Yunan mimarisi, piramit şeklindeki çatısı da Mısır mimarisi özellikleri taşıyan dev anıt mezar, öylesine önemli bir hale gelmiş ki, bu tarihten sonra yapılan benzer amaç ve stildeki tüm yapılara kralın isminden türeyen “mozole” ismi verilmiş.
Mozole alanının olduğu yer günümüzde, bir köşesinde Bodrum tipi bir evin yer aldığı diğer tarafında ise Mozole ile ilgili kabartma, maket ve çizimler ile yapıya ait mimari parçaların yer aldığı bir açık hava müzesi.
Dünyanın 7 Harikasından Biri
Mozolenin yükseldiği yerin ölçülerinin 32X38 metre boyutlarında olduğu düşünülüyor. İçinde bulunduğu alan ise 242,5 metre uzun kenarı, 105 metre kısa kenarı olan bir genişlikten oluşuyor.
Antik yazarların bahsinde Mozole’nin dört bölümden oluştuğu biliniyor. En altta çevresi heykellerle süslenmiş bir podyum, hemen üzerinde süslü su mermerlerinden yapılan mezar odası ve lahit bulunuyormuş. 36 İyon tarzı sütun ile çevrelenen ve aralarında gözalıcı heykeller bulunan dış çevresi oldukça görkemliymiş. 24 basamaklı bir piramitin desteklediği çatı üzerinde ise dört tane atın çektiği bir savaş arabası heykeli bulunuyormuş.
Dünyanın yedi harikasından biri olarak gösterilen Halikarnas Mozolesi‘nin yüksekliği 55 metre olarak biliniyor. Yine antik kaynaklarda yapının mimari olarak Pytheos ismi geçiyor. Ayrıca Satyros ismi de yer alıyor.
Halikarnas Mozolesi‘nin dört tarafında bulunan heykellerin her birini ayrı heykeltraşların yaptığı bilgisi de yine Vitruvius’un kayıtlarında yer alıyor.
Halikarnas Mozolesi’ne Ne Oldu?
Tarihte Mozole‘yi ayakta gören son kişilerden biri milattan sonra 12.yüzyılda yaşayan Piskopos Eustathios olmuş. Bu bilgi de, anıtın yaklaşık 1500 yıl ayakta kaldığını gösteriyor.
Saint John şövalyeleri 1402 yılında Bodrum‘a geldiklerinde anıtın yıkık haline rastlamışlar. Bunun nedeninin 8 Ağustos 1304 depremi olduğu sanılıyor.
Bodrum Kalesi‘ni yapmak için anıtı taş ocağı olarak kullanan şövalyeler böylece ilk büyük tahribatı yaratmışlar. Hemen hemen tüm taşlar sökülerek kale yapımında kullanılmış. Ancak çukurun en derininde yer alan mezar odası şövalyeler tarafından bulunamadığından yağmalanmaktan kurtulmuş.
Kale güçlendirmesi çalışmalarında 1522 yılında tekrar anıtı taş ocağı olarak kullanan şövalyelerden La Touret hatıratında, 12 basamaklı merdiveni nasıl bulduklarını, mezar odasına giden heykellere hayran kaldıklarını ve mezar odasının yağmalanması ile tahribatı detaylarıyla anlatmış.
Günümüzde mezar odasının girişini kapatan iki ton ağırlığındaki bloklardan biri koridorun içerisinde görülebiliyor. İngiliz araştırmacı Newton, 1856-57 yıllarında yaptığı kazılarda taş bloğu orijinal yerine taşımış. Kazı sırasında bulunan kabartmalar, Mausolos ve Artemisia heykelleri ile dört atlı arabadan kalan parçalar ise Newton tarafından İngiltere’deki British Museum‘a götürülmüş.