Tarihin en gizemli topluluklarından biri olarak bilinen “Tapınak Şövalyeleri” batı dünyasında latince ismi olan “Pauperes Commilitones Christi Templique Solomonici” yani “Süleyman Tapınağı ve İsa’nın Fakir Askerleri”den çok kısa ismiyle “Tapınakçılar” olarak bilinir. Tapınakçılar Paris kentinde son bulan hikayeleriyle, yüzyıllar sonra bile sırlarıyla anılıyor.
Son yüzyılda romantik kimliğiyle adeta başka bir karaktere bürünen Paris, günümüzde gezip dolaştığımız o enfes mekanları ve keyifli sokaklarında birçok sır barındırıyor. Bunlardan biri ve belki de en gizemlisi; Tapınak Şövalyeleri efsanesinin son bulduğu olay olarak gösterilen, Tapınakçıların büyük üstadı Jacques de Molay ve arkadaşlarının kazığa bağlanıp yakılarak idam edilmesidir.
İşte bu olayın yaşandığı yer, Paris‘in göbeğinde sessiz sedasız bir köşede birkaç sembol ile işaretlenmiş ve hatırlanmaya devam ediyor.
Tapınak Şövalyeleri’nin Kısa Hikayesi
Tapınakçılar olarak bilinen şövalyeler tarikatı, Hristiyan hacıları korumak ve onlara yardım etmek amacıyla 1119 yılında Kudüs’te, Fransız Büyük Üstat Hugues de Payen tarafından kuruldu. İlk kurulduklarında 9 kişiden oluştuklarına inanılan tarikat sadece 10 yıl içerisinde Katolik Kilisesi tarafından tanınarak 200 yıl sürecek olan ihtişamlı dönemine başlamış oldu.
Şövalyelere, Kudüs’ün haçlılar tarafından fethi sırasında gösterdikleri başarı ile Kudüs’te bulunan Süleyman Mabedi tahsis edilmişti. Kısa sürede 15 binden fazla şövalyeye sahip olan tarikat, Papalık tarafından da imtiyazlı olarak tanındı. Savaş olmadığı dönemlerde 1.500 – 2.000 kişi arasında tarikata bağlı şövalye, çeşitli bölgelerdeki “tapınak” ismi verilen kalelerde yaşadılar.
“Yardım Kuruluşu” amaçlı bir örgüt olarak da zaman zaman hizmet veren ve özellikle beyaz renkteki eşyaları üzerinde bulunan kırmızı haç işaretleri ile bilinen Tapınak Şövalyeleri, aynı zamanda dönemin en korkulan savaşçı topluluklarından biri olarak da iz bıraktı.
13. Cuma ve 13 Sayısının Uğursuzluğu
Tapınakçıların çeşitli imtiyazlara kavuşması, hem korku hem de minnetten dolayı sevilmeleri, vergiden muaf olmaları ve sağladıkları güvenli ticaret alanlarıyla zamanla oldukça zenginleşmesi, Avrupa‘da krallara ve krallıklara borç verir hale gelmesi rahatsızlıkların ana sebepleri arasında gösteriliyor.
Tapınakçıların elde etttikleri bu büyük gücün, çeşitli krallar tarafından tehdit olarak görülmesi, aldıkları borçları ödeyemeyecek hale gelmeleri Tapınakçılara karşı olanların sayılarını arttırmaya başladı. Bunlardan biri de, kutsal topraklar olan Kudüs’ün kaybedilmesiyle şövalyelerin merkezi haline gelen “Paris Tapınağı”nın yanıbaşında kendini hissettirmesi nedeniyle, Fransız Kralı “Philippe le Bel” yani IV. Philip olarak bilinen nam-ı diğer “Yakışıklı/Güzel Philip” idi.
O dönemde Tapınakçıların büyük üstadı olan Jacques de Molay, bir süredir Malta Şövalyeleri olarak bilinen bir diğer grup “Hospitalier Tarikatı” ile birleşme çalışmaları yapsalar da bir türlü anlaşmaya varamamışlardı. 1307 yılında konu Papa’ya kadar gitti. Ancak Fransız Kralı IV. Philip baskısı altında olan Papa, birçoğunun uydurma olduğuna inanılan suçlamalarla “Pastoralis praeeminentiae” isimli genel emirle tarikatı aforoz etti. Kendini dine adayan ve inançlı şövalyelerden oluşan tarikat için bu büyük bir şoktu!
Hemen ardından bir Cuma günü sabaha karşı kraliyet askerleri, aralarında Büyük Üstat Jacques de Molay’ın da olduğu Fransa topraklarındaki tüm Tapınakçılar’ı dini sapkınlık, homoseksüellik, küfür ve İsa’yı inkar etme suçlarından tutukladılar.
İşte bu olayın gerçekleştiği 13 Ekim 1307 Cuma günü, Hristiyan dünyasında “13” sayısının uğursuz sayılmasına ve “13.Cuma” olarak bilinen olumsuzluk içeren günün hatırlanmasına yol açtı.
Tapınakçılar Paris’te Son Buluyor
Tutuklama ve bazı idamlardan 5 yıl sonra yani 1312 yılında Papa, Tapınakçılar’ı resmî olarak noktaladı. Sahip oldukları mal varlıklarının birçoğunu Hospitalier Şövalyeleri Tarikatı’na verdi.
Bütün bu yaptıklarını legal hale getirmek isteyen IV. Philip, yargılamalar, işkencelerle alınan itiraflar ve çeşitli tepkiler nedeniyle 7 yıl boyunca asıl amacına ulaşamadı.
Ancak 18 Mart 1314 yılında Büyük Üstat Jacques de Molay, işkence ile alınan itirafları sonucunda mahkum edilerek, Paris‘in göbeğinde bulunan “ile aux juifs” isimli ada üzerinde yakılarak idam edildi.
De Molay’ın idam edildiği yer, günümüzde bir plaket ile yazılı olarak işaretli ve bir gezi alanının içerisinde bulunuyor.
Notre Dame Katedrali‘nin hemen yakınlarındaki bu yerde asılı bulunan yazının çevresinde tapınakçılara ait birkaç simge de günümüzde hala önemli semboller arasında yer alıyor.
Tapınakçıların belirli anma törenleri de Paris’in bu gizemli noktasında gerçekleştiriliyor.
De Molay’ın Laneti
Tapınakçıların büyük üstadı De Molay’ın, yakılarak idamı sırasında Papa’yı ve Fransa Kralı Philip’i 3 kuşak boyunca lanetlediği ve aynı sene sonuna kadar onların da öleceğini haykırarak söylediği rivayet ediliyor.
Gerçekten de hem Kral hem de Papa 1314 senesi içerisinde hayatlarını kaybettiler. Philip’in çocukları ve torunları da genç yaşlarda ölerek krallığa veda ettiler.
Paris ve birçok şehirde -eğer gezilerimizde rastgelirsek!- çok daha fazla hikayeyi hep beraber paylaşmaya devam ediyoruz.