Antalya’nın göz kamaştıran güzellikleri arasında yer alan Seleukeia Antik Kenti, tarihle doğanın iç içe geçtiği eşsiz bir destinasyon. Manavgat’ın Bucak Şeyhler Köyü yakınlarında konumlanan bu antik kent, doğa yürüyüşü severler ve tarih tutkunları için benzersiz bir deneyim sunuyor. Seleukeia Antik Kenti’ni ziyaret ederken, sadece antik kalıntıları görmekle kalmayacak, aynı zamanda huzurlu orman yollarında yürüyüş yapma fırsatı da bulacaksınız.
Seleukeia Antik Kenti’ne Nasıl Gidilir?
Antalya’dan Manavgat’a uzanarak, Sarılar tabelasından içeriye doğru ilerleyip Bucak Şeyhler Köyü’ne varıyorsunuz. Bucak Şeyhler Köyü, Seleukeia Antik Kenti’ne sadece 3,5 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Köy sakinleri, antik kente yakın olmanın getirdiği turizm potansiyelini fark ederek birkaç mola yeri ve restoran açmışlar.
Antik Kentin Gizemli Atmosferi
Antik kente giden yol yakın bir tarihe kadar stabilize toprak bir yoldu. Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın talimatıyla köy ile antik kent arasındaki yol asfaltlanmış. Bu çalışma, kültür, tarih ve arkeoloji turizmi adına önemli bir adım olsa da, antik değerlere verilen önem ve koruma önlemleri yetersiz kaldığı sürece yolun asfaltlanması tek başına yeterli olmuyor.
Seleukeia Antik Kenti’nin Tarihi ve Yapısı
Seleukeia Antik Kenti’nin adı, gemicilerin el kitabı olan Stadiasmus Maris Mayni’ye dayanarak verilmiştir. Ancak günümüzde kentin, Side diliyle yazılmış bir yazıtta söz edilen kutsal alana dayanarak, bir dağ kenti olan Lyrbe olduğu düşünülmektedir. Seleukeia Antik Kenti’nin Manavgat Çayı ile ulaşılabilen başka bir noktada bulunduğu kanısı da yaygındır.
1972-1979 yılları arasında Prof. Dr. Jale İnan tarafından yapılan kazı çalışmaları ile agora, hamam ve tapınak yapıları keşfedilmiştir. Kentin merkezindeki agora, Helenistik döneme tarihlenen yapılarla çevrilidir. Agora’nın kuzey kanadında bulunan Yedi Bilgeler Mozaiği, kütüphane olarak tanımlanan bir mekanda yer almaktadır.
Yedi Bilgeler Mozaiği ve Anıtsal Yapılar
Agora’nın kuzeyindeki Yedi Bilgeler Mozaiği, işçiliği ve renkliliği ile dikkat çeken bir eserdir. Anaksagoras, Pythagoras, Demosthenes ve Lykurgus gibi bilgelerin portrelerini içeren bu mozaik, Antalya Müzesi’nde sergilenmektedir. Agora’nın güneydoğusunda yer alan ve Nektareion olarak adlandırılan yapı, ahşap basamaklı bir bouleuterion veya odeion olarak düşünülmektedir.
Seleukeia Antik Kenti Yürüyüş Rotası
Seleukeia Antik Kenti’ne ulaşmak için Bucak Şeyhler Köyü’nden ormanlık alana doğru yürüyüşe çıkıyorsunuz. Hafif bir yokuşu olan bu rota, doğanın huzurunu ve manzarasını sunuyor. Yürüyüş esnasında Cabrio Safari adı verilen yanları ve önleri kesilerek modifiye edilmiş otobüslerle gelen turist gruplarına rastlayabilirsiniz. Bu bölge, turistik jeep safari turlarının güzergahında yer aldığı için belirli saatlerde yoğun bir araç trafiği olabilir.
Ormanın huzurlu atmosferinde yürüdükten sonra, antik kentin kalıntılarına varıyorsunuz. İlk olarak anıtsal kapı ve surlarla karşılaşacaksınız. Kentin surları, kesme kumtaşı bloklardan yapılmış olup, agoranın batısında yamaca yaslanmış iki katlı yapılar bulunmaktadır. Agora’nın güneydoğusundaki anıtsal kapı, dört ayaklı tetrapylon tarzında inşa edilmiştir.
Antik Kentte Duyarsızlık ve Koruma Eksikliği
Seleukeia Antik Kenti’ni ziyaret ettiğinizde, maalesef geçmişin izlerini korumakta zorlandığımızı fark edeceksiniz. Etrafta kırık şişeler, yemek artıkları ve çöp poşetleri gibi kalıntılar, antik kentlere yeterince önem vermediğimizi gösteriyor. Antik kentte kaçak kazılardan kalan birçok çukur bulunuyor, bu nedenle yürürken dikkatli olmanız gerekiyor.
(Kaynak: George E. Bean, Journeys in Rough Cilicia in 1962-63; Lanckoronski, Stadte Pamphyliens und Pisidiens, II, Wien, 1892, s.186 vd.; Antalya Valiliği Kültür Envanteri ( Manavgat-Serik ) 2004, sf. 74-81.)