Makedonya için bir gezi rehberi hazırlarken önce Üsküp‘ten bahsedilir. Sonra sırada mutlaka ve mutlaka Ohrid yer alır. Ohrid, Sveti Naum ile süslenir ve Mustafa Kemal Atatürk’ün de askeri okulu okuduğu Manastır ya da şimdiki adıyla Bitola‘dan da mutlaka bahsedilir. Ancak bu hikayelerin pek azında Tetova vardır. Ya da önceki ismiyle Kalkandelen. Makedonya’da yapılması gerekenlerden birinin adı da işte Tetova gezisi
Tetova’ya Nasıl Gidilir?
Tetova, Osmanlı’nın Balkanlardaki izlerini en iyi barındırmış ve saklamış kentlerden biri. Şehir bugün Makedonya’nın en büyük kentlerinden biri.
Şar dağlarının eteklerinde bulunan Tetova, Üsküp‘e yaklaşık olarak 42 kilometre uzaklıkta yer alıyor ve ortalama bir saatlik bir yolculukla Tetova’ya ulaşabiliyorsunuz.
Üsküp – Tetova arasında ulaşım otobüslerle oldukça elverişli. Çünkü Üsküp otogarından Tetova‘ya da uğrayan çok sayıda araç neredeyse saat başı hareket ediyor. Fiyat en son baktığımda 110 denar olarak belirtiliyordu. Ancak otobüs firmaları arasında fiyat farkı olduğunu unutmamanız ve gideceğiniz tarihlerde tekrar kontrol etmenizde büyük fayda var. Bu siteden bakabilirsiniz.
Tetova Gezilecek Yerler
Tetova kenti Osmanlı’dan büyük izler taşısa da, günümüzde Türk nüfusun çok az olduğu bir şehir. Nüfusunun büyük çoğunluğunu Arnavutlar oluşturuyor. Pena Nehrinin içinden geçtiği kentin eski yani tarihi bölümünde Osmanlıların izlerini taşıyan eserler görebileceğiniz gibi bu eserlerin hikayelerini de dinleyebilir ve onlar arasından kısa bir gezinti yapabilirsiniz.
Harabati Baba Tekkesi
Makedonya gezilecek yerler arasında yer alan Tetova‘ya gittiğinizde en ilgi çekici yerlerden biri olan Harabati Baba tekkesine mutlaka uğramalısınız.
Burası şehrin biraz dışında yer almasına rağmen sahip olduğu geniş alan ile dikkat çekici bir yapısı olan büyük bir kompleks aslında. Çevresi tamamen taş duvarlar ile çevrili olan Harabati Baba Tekkesi‘ne girdiğinizde “sessizlik” en dikkat çekici özelliklerden biri olarak sizi karşılayacak. Çevresi duvarla çevrili tekkeye büyük bir kapıdan giriyorsunuz ve etrafta çok sayıda yapı dikkatinizi çekiyor.
Harabati Baba Tekkesi‘nin hikayesi de oldukça ilgi çekici. Tekke önceleri Sersem Ali Baba Tekkesi olarak biliniyor. Sersem Ali Baba aslında Kanuni Sultan Süleyman’ın sadrazamlarından olan Server Ali Paşa’nın ta kendisi! Ayrıca yine Kanuni Sultan Süleyman’ın eşlerinden olan Mah-i Devran Sultanın da ağabeyi. Yani o da Enderun da eğitim görmüş sonrasında Bektaşi dergahına katılmış bir devşirme. Görevde olduğu dönemde bir bektaşi ayaklanması çıkması üzerine Sultan Süleyman’dan affını dileyip sadrazamlığı bırakarak bektaşi dergahına döneceğini arzetmiş, (rivayete göre de) Sultan Süleyman’da böylesi bir görevi bırakacağını ve gideceğini öğrendiği eski sadrazamına “Bu hareketi ancak sersemler yapar. Bundan böyle senin adın Server değil Sersem olsun” demiş ve Server Ali Paşa kalan ömründe lakabıyla Sersem Ali Baba olarak anılmaya başlamış.
Sonrasında Sersem Ali Baba bir şekilde sürgüne gönderilir. Sürgünün nedenleri olarak, ayaklanan bektaşilerle ilişki kurmasından çekinilmesi ve bir diğeri de Mah-i Devran Sultan’ın gözden düşmesi gösterilir.
Sersem Ali Baba, 1538 yılında buradaki dergahı kurar ve Dedebaba ünvanıyla başına oturur. Tekkenin şimdiki ismi olan Harabati Baba ise daha sonradan bu ünvanı alan dergahın babalarından biridir.
Harabati Baba Tekkesi ve Mavi Konak
Tekkenin vakıflaşıp, gelirleriyle iyi bir duruma gelmesi Kosova Valisi olarak görev yapan Recep Paşa döneminde olur.
Hatta dergahın bulunduğu alanda yer alan ve rengiyle bugün de hemen ayırt edebileceğiniz “Mavi Konak” bizzat Recep Paşa tarafından verem hastalığına yakalanan kızı Fatma’nın tedavisi için yaptırılmış.
Mavi Konağın, tekkenin temiz havaya sahip yüksek bir bölgede yer alması, güneş alması, özellikle verem hastalığının o dönem bilinen en önemli tedavi yöntemlerinden biri olan güneşin daha iyi kullanılması için güneş ışığı geçiren özel renkte çivit mavisi olarak boyandığı ve taş zeminin üzerine yükseltilerek ahşap olarak yapıldığı biliniyor.
1945 yılında kapatılan tekkenin arazisinde, Yugoslavya döneminde sosyal tesisler yapılmış.
Harabati Baba Tekkesi günümüzde ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor.
Kalkandelen Alaca Camii
Alaca Camii Makedonya’nın Tetova kentinde bulunan çok dikkat çekici bir Osmanlı eseri. Sarena Camii olarak da bilinen camii tam anlamıyla simge bir eser.
Alaca Camii’ni gördüğünüz andan itibaren ne demek istediğimi anlayacaksınız. Bugüne kadar dış görünüşü ile bu kadar dikkat çekici bir dönem eserine rastlamamıştım. 1438 yılında yapılan caminin de yine ilginç bir hikayesi var.
Bildiğiniz gibi Osmanlı’da birçok cami sultanların, vezirlerin ve paşaların mali katkılarıyla inşa ediliyordu. Alaca Cami ise Kalkandelen‘li iki kız kardeş tarafından finanse edilerek inşa edilmiş bir eser. Hurşide ve Mensure isimli iki kız kardeşin yaptırdığı cami, yıllar içerisinde yangınlardan, yıkımlardan oldukça zarar görmesine rağmen her defasında onarılarak iyi bir hale getirilmiş. Üzerinde işleme ve boyaların yapımı sırasında 30 binden fazla yumurta kullanıldığı anlatılıyor. Caminin hemen bahçesinde yer alan türbede bu iki kız kardeşin mezarı bulunuyor.
Alaca Cami dışardan olduğu kadar içinde bulunan işçilik ve sanat ile de görmeye değer muhteşem bir yapıt. Tetova‘nın görülmesi gereken en önemli yerlerinden biri.