Avrupa’nın acı dolu tarihinin en sert, en şiddetli kısmına sahne olmuş ve İkinci Dünya Savaşı’nda yerle bir olup, akıl almaz hikayelerin yazıldığı Polonya’nın başkenti Varşova.

Varşova Farklı Hisler Uyandırıyor

Varşova’da hissettiğiniz ilk şey, ismini koymakta zorlandığınız bir sakinlik. Sanki, acısını içine atıp, hatıralarına saygı gösterenleri unutmayan ve içten içe hissedebileceğiniz bir sakinliğe ve sessizliğe sahip bir kent burası.

Ama bunu sakın “gürültü sessizliği” olarak almayın! Bir yerlerde gizlenen saklı bir sabır ve hüzün var gibi bu şehirde. Bu yüzden sakinlik hissi veriyor belki de!

Varşova, Doğu Avrupa’daki komşularına göre geçmişe çok saygı duyan bir şehir. Yakın tarihte yaşananları hatırlatmak istercesine birçok yerde simgeler sergiliyorlar ama sanki bunlardan bahsetmekten hiç hoşlanmıyor gibiler. Anlayacağınız garip hisler uyandıran gizemli bir yönü var Varşova’nın.

Polonya, Varşova dışında da çeşitli şehirlerini gezdiğimiz ülke. Özellikle de tarihi dokusu ile etkileyici kentlere sahip. Tarih dışında başka şeyler de var. Örneğin; kış ve kış sporları merkezi Zakopane adeta bir masal kenti. Ama Varşova başlıbaşına özel!

Varşova’ya Nasıl Gidilir?

Varşova’ya en kolay ulaşım yolu elbette uçak. Birçok havayolu, Avrupa’nın her yerinden Varşova’ya uçuş gerçekleştiriyor. İstanbul – Varşova arasında da Türk Hava Yolları başta olmak üzere çeşitli sezonlarda farklı havayollarının uçuşları bulunuyor. İstanbul – Varşova uçuşu yaklaşık olarak 2,5 saat sürüyor.

Eğer Varşova’ya uçakla geliyorsanız, Polonya’nın gurur kaynağı kültürel simgelerinden olan ünlü besteci Chopin’in ismini taşıyan Chopin Havalimanı‘na iniyorsunuz.

Chopin Havaalanı’nın en iddialı kısmı “ismi”. Bunun dışında gösterişi az olan ancak kendi standartlarında gayet iyi çalışan bir havalimanı Chopin.

Varşova Havaalanı’ndan merkeze geldiğinizde, 1990’lı yılların ortalarına kadar kentin en yüksek yapısı olan, eskiden “Stalin” adını taşıyan ve SSCB döneminde rejimin simgesi olarak Rusya tarafından Polonya’ya hediye edilen “Palac Kultury i Nauki – Kültür Sarayı” isimli bina mutlaka gözünüze çarpacak.

“Palac Kultury i Nauki” Kültür Sarayı

Varşova’nın birçok yeri gibi bu binanın da anlatılan birçok hikayesi var. Bu hikayelerden en ünlüsü ise şöyle; “En Güzel Varşova fotoğrafı” konulu bir fotoğraf yarışması düzenleniyor. Birinci olan fotoğraf, bu binanın Varşova’yı en iyi gören yeri olan en tepesinden çekiliyor. Ancak resmi birinci yapan, Varşova’nın bu açıdan görünen güzel silüeti değil! Fotoğrafta yer alan Varşova manzarasında bu binanın yer almaması!

Anlayacağınız şimdi Kültür Sarayı işlevini gören bu tarihi bina, kent ahalisine Sovyetleri ve Doğu Bloku döneminin rejimini hatırlattığından pek de sevimli gelmiyor.

Ancak mimari ve turistik değer olarak bakıldığında, özellikle gece yapılan ışıklandırmasıyla Varşova’ya ayrı bir güzellik eklediğini de belirtmek gerek.

Sovyetler tarafından inşa edilen binanın benzerleri, Moskova’nın ünlü “7 kızkardeşler” olarak bilinen binaları olarak Rusya’da bulunuyor.

Etrafını bir dolu yeni yapılan modern bina ve gökdelenler ile otel, alışveriş merkezleri gibi canlı bir hayat çevrelese de “Ben buradayım!” diyen bu binayı ücretini ödeyerek gezebilir ve en üst katına çıkıp Varşova manzarası izleyebilirsiniz.

Polonya’nın Para Birimi Zloty

Polonya, Avrupa Birliği’nde yer almasına rağmen henüz Euro kullanmıyor. Polonya’nın para birimi Zloty.

Biraz da bunun etkisiyle, diğer Avrupa ülkelerine kıyasla biraz daha ucuz bir hayat var Polonya’da. Hatta Varşova, Polonya’nın diğer şehirlerine göre pahalı bile sayılabilir!

Chopin ve Varşova

Varşova’nın simgesi Chopin. Chopin elbette çok ünlü ve büyük bir sanatçı. Ancak buna karşılık Polonya’nın bu ünlü karakteri son dönemde daha fazla alanda ön plana çıkartıp bir marka olarak kullandığı seziliyor.

Böyle bir ismin marka değerinin, ülkenin kültürel değeri olarak gösterilmesinden de doğal bir şey olmasa gerek!

Belki de bu nedenle, Chopin ile ilgili herhangi bir şey şehrin herhangi bir yerinde birden karşınıza çıkabiliyor.

Lazienki Parkı

Varşova’yı keşfetmek için plan yaptığınızda size önerdikleri ilk yerlerden biri Lazienki Parkı.

Lazienki Parkı, yazlık bir sarayı da içinde bulunduran nefis bir alanda yer alıyor.

Sizi burada da yine Chopin anıtı ile karşılıyorlar. Teknolojiden de faydalanıp piyano desenli mermer bir bank size Chopin melodileri dinletiyor.

Özellikle şehrin gürültüsünden kaçmak isteyenler, yürüyüş ve spor yapanlar huzurlu ve  mis gibi bir yer olan Lazienki Parkı’nı tercih ediyorlar.

Varşova tabii ki Kültür Sarayı “Palac Kultury i Nauki” ve “Lazienki Park”dan oluşmuyor. Görülecek özellikle birkaç önemli nokta daha var. Bunların arasında en önemlilerinden biri Stare Miasto olarak isimlendirilen “Eski Şehir” bölgesi.

Eski Kent Merkezi Stare Miasto

Varşova’nın ve Polonya’nın hüzünlü çekiciliğinden bahsetmiştim. İşte Varşova’da gezinirken, bu çekicilikten esinlenen ünlü rock yıldızlarının melodilerini de mırıldanmaya başlıyorsunuz. Enstrümantal bir elektro olarak sınıflandırılabilecek bir parça olan David Bowie‘nin “Warszawa“sı sanki fon müziği olmuşcasına, Varşova’ya, yani Avrupa’nın bu hüzünlü ve sessiz kentine çok daha anlam katıyor.

İşte bu melodilerle, Avrupa’nın birçok kentinde de karşınıza çıkan “Old City – Eski Şehir” merkezini turlamaya başlayabilirsiniz.

Orijinal adıyla Stare Miasto olan bu bölgede, meydanların ve yolların zeminlerini oluşturan parke taşlarda yürüyerek, Varşova’da olduğunuzu hissetmeye çalışın. Birçok tarihi bina, kilise ve çarşılar ile kafe ve restoranlara ev sahipliği yapan Stare Miasto, her daim cazibe merkezi olma özelliği taşıyan bir nokta.

Varşova eski kent merkezi, 13.yüzyılda Vistula Nehri kıyısında kurulmaya başlanan kentin ilk konumlandığı yerlerden biri. Kent büyümeye başlayınca da, 1596 yılında Krakov‘dan başkentliği almış.

Varşova’nın İçerisinde Savaşın İzleri

Varşova’nın “Eski Şehir”ini diğer Avrupa kentlerindeki benzerlerinden farklı ve anlamlı kılan bir özelliği daha var.

Dünyanın topluca akıl tutulması yaşadığı yıllarda, yani İkinci Dünya Savaşı adı verilen insanlık dramında tamamen yıkılan kent ile birlikte, şehrin bu tarihi yüzü de aslında yok olmuş.

Pazar yeri olarak bilinen meydan ve çevresinde zarar gören her yer, savaş öncesindeki bütün kaynaklar elden geçirilerek hazırlanan planlar ve çalışılan en ufak detaylarıyla yeniden inşa edilmiş.

Özellikle kent meydanı girişinde ve müzede, kentin ve bu bölgenin tahrip edilmiş halinin fotoğraflarını, acı dolu günlerin bu sokaklara yaşattığı yıkımı görebiliyorsunuz.

Rynek Starego Miasta – Eski Şehir Meydanı Pazar Yeri ve Syrena

Burası Varşova tarihi kent merkezinin en eski kısmı olarak biliniyor. Döneminde Varşovalıların bütün ihtiyaçlarını karşıladıkları satıcıların bulunduğu, pazarların kurulduğu, yönetim binaları ve dini yapılarla çevrili olan Rynek Starego Miasta hala ilgi çekici bir nokta.

Meydanın ortasında bulunan ve Varşova’nın kuruluş öyküsünü simgeleyen efsanevi Syrena deniz kızı heykeli de yine turistlerin en çok ilgi gösterdiği noktalar arasında yer alıyor. Deniz kızı Syrena’nın hikayesini de Keşfet TV‘de okuyabilirsiniz.