Chiang Mai’den Chiang Rai’ye Tayland’da Bir Günlük Keşif Gezisi

Tayland’ın kuzeyine uzanan dar ve kıvrımlı bir yol… Yolun iki yanında yükselen dağlar, sisin arasından kendini gösteren tapınak kuleleri ve doğanın hiç durmadan fısıldadığı bir sessizlik. İşte biz de tam bu yolun üzerinde, Chiang Mai’den çıkıp Chiang Rai’ye uzanan, derin anlamlar taşıyan bir güne başladık. Chiang Rai Turu, sadece bir gezi değil… Her durağıyla başka bir hikâyeye, başka bir duaya dönüşen bir yolculuk.

Chiang Mai – Chiang Rai Turu: Beyaz Bir Dua, Mavi Bir Sessizlik ve Dağların Fısıltısı

Chiang Mai’den Chiang Rai’ye uzanan unutulmaz bir günlük keşif turuna katıldım. Mutlaka yapmanız gereken harika bir program arıyorsanız buyurun Chiang Rai turuna!

Mae Kachan Hot Springs – Yerin Kalbinden Kaynayan Sessizlik

Chiang Rai yolunda ilk durağımız Mae Kachan kaplıcalarıydı. Yeraltından 90 dereceye kadar ısınan bir sıcaklıkla fışkıran su, buraya gelen yolculara sadece fiziksel bir mola değil, ruhsal bir arınma da sunuyor. Buharın dans ettiği doğal alan, sabah saatlerinde adeta bir masal perdesi gibi.

Buradaki geleneksel ritüel ise: yumurta haşlamak. Evet, bambu sepetlere yerleştirilen yumurtalar sıcak suda 5–7 dakika haşlanıyor. Ama bu basit görünen eylem, aslında doğayla kurulan saf bir temas. Bir öğle yemeğinden çok daha fazlası.

“Bu su sadece bedeninizi değil, zihninizi de dinlendirir,” diyor yaşlı bir Tay kadın. Ve işin ilginç tarafı haklı da…

Hill Tribe Long Neck Köyü – Sessiz Bir Kimliğin Halkaları Uzun Boyunlu Kadınlar

İkinci durağımız, Karen halkının bir kolu olan Kayan (Padaung) kadınlarının yaşadığı Long Neck köyüydü. Boyunlarına taktıkları bronz halkalarla tanınan bu kadınlar, sadece dikkat çekici görünümleriyle değil, taşıdıkları kültürel yükle de insanı derinden etkiliyor.

Bu halkalar, bir süs değil. Bir kimlik. Bir tarih. Bir direniş.

Bazı kadınlar bunu özgürce seçiyor, bazıları ise gelenek uğruna sürdürüyor. Tartışmalı, evet! Ama bu da bir gerçek. Köyde gezerken bir kadın bize şöyle dedi:

“Ben bu halkaları annemden öğrendim. Ve kızlarıma bırakacağım bir hikâyem var.”

İnsan safari değil, insan hikayesi… Eğer saygıyla bakarsanız, burada göreceğiniz şey bir gelenek değil, bir yaşam biçimi.

White Temple (Wat Rong Khun) – Arzuların Üzerinden Geçen Bir Köprü

Chiang Rai’ye yaklaştığınızda göz alıcı bir yapı sizi karşılar: White Temple. Sanatçı Chalermchai Kositpipat tarafından yaratılan bu tapınak, geleneksel Budist mimariyi modern dünyayla buluşturuyor. Dışarıdan baktığınızda saf beyaz… ama içine girdikçe Matrix, Terminator, nükleer savaşlar ve dünyaya ait kabuslarla dolu bir anlatım sizi sarıyor.

Tapınağa uzanan köprü, yerden yükselen yüzlerce elin arasından geçiyor. Bu eller dünyevi arzuları temsil ediyor. Bu yüzden köprüyü geçmeden “arınmanız” gerekiyor.

“Burası bir tapınak değil, bir manifesto” demişti sanatçısı. Haklıymış.

Blue Temple (Wat Rong Suea Ten) – Mavi Rengin Meditasyonu

Chiang Rai’nin bir diğer büyüleyici yapısı ise Blue Temple. Mavi ve altın sarısının uyum içinde dans ettiği bu modern tapınak, geleneksel Tay mimarisiyle Çin etkisini birleştiriyor. Ana salonda devasa bir Buda heykeli, gözleri kapalı ama sizi izliyormuş gibi bir huzur yayıyor. Mavi siluet yaratan ışıklarla beraber…

Ejderhalar, altın parıltılar, mavi serinliği… Burası sanki zamanın durduğu bir yer.

Tapınağın adındaki “Suea Ten” ifadesi, Tay dilinde “dans eden kaplan” anlamına geliyor. Efsaneye göre bu bölge, vahşi kaplanların nehirde dans ettiği bir yermiş. Bugünse burada sadece ruhlar dans ediyor.

Wat Huay Pla Kang – Merhametin Zirvesi
Ve turun en etkileyici final noktası: Huay Pla Kang Tapınağı.

Chiang Rai’nin tepelerinden birinde yükselen 90 metrelik dev Guan Yin heykeli, yüzünü şehre dönmüş şekilde oturuyor. Merhamet tanrıçası olarak bilin<en Guan Yin, Çin Budizmi’nde tüm acılara tanıklık eden figürdür. Tapınağın içine girip asansörle tanrıçanın “gözlerine” ulaştığınızda, Chiang Rai’ye onun bakış açısından bakarsınız. Çok güçlü bir his.

Yanında 9 katlı spiral pagoda ve geleneksel beyaz tapınakla birlikte burası sadece bir ibadet yeri değil, bir anlatı alanı.

“Merhamet bazen sessizlikle gelir. Bazen de bu kadar yüksekten konuşur.”

Chiang Rai – Tayland’ın Sessiz Hikayesi

Tayland’ın kuzey ucunda sessizce duran bu şehir, Chiang Mai kadar kalabalık değil, ama çok daha derin. Lanna Krallığı’nın doğduğu topraklar, opium ticaretinin eski merkezi, Budist estetiğin en sıradışı tapınakları ve halkların gelenekle örülü hayatları…

Chiang Rai’yi gezmek, bir şehri değil; bir ruh halini keşfetmek gibi.

Keşfetmek İsteyenlere Notlar:
Tur süresi: 1 tam gün (Chiang Mai çıkışlı)

Yanına al: Rahat ayakkabı, şal (tapınaklar için), kamera, küçük not defteri (çünkü çok şey düşüneceksin)

Yeme içme: Mae Kachan’da yerel yumurta, Chiang Rai’de Khao Soi tadılmalı

Ziyaret zamanı: Sabah erken çıkışlı turlar tavsiye edilir. En az 4 tapınak görmek için 8–10 saat gerekir.

Nasıl Giderim?: Chiang Mai’de konaklama yapıyorsanız sizi burada hizmet veren bir acentaya yönlendiriyorum. Monkey Travel Asia seyahat acentasının web sitesine buradan ulaşabilirsiniz. Firma Amerika kıtasında da turlar düzenleyen uluslararası bir deneyim seyahat acentası.

Monkey Travel Asia rezervasyon için email adresi booking@monkeytravelasia.com
Bangkok iletişim numaraları ise: +66 81 492 6380

YouTube Videosu:
Tüm bu durakları anlattığımız özel videomuzu Keşfet TV kanalında izleyebilirsin.

Yorumunla Katıl:
Chiang Rai’de seni en çok etkileyen durak hangisi olurdu?
Yorumlara yaz, bu hikâyeyi birlikte tamamlayalım.