Dünyanın coğrafi anlamda tam olarak keşfedilmesi, adeta hiç bitmeyecek bir süreç gibi! Çünkü teknolojinin gelişen imkanlarına rağmen bazı düzmece keşifler çok yakın tarihlerde ortaya çıkarılıp hala çürütülebiliyor.
Bu konuda öyle çok örnek var ki, uzun yıllar boyu varlıkları ile çok sayıda kaynakta, haritada, bilimsel verilerde yer almasına rağmen, aslında hiçbir zaman olmayan ve hiçbir kimse tarafından keşfedilmemiş olan önemli birçok yer hakkında hikayeler dolu.
Dünyanın, düzmece keşifler ile bulunmuş, ansiklopediler ve haritalarda yer almış ama hiçbir zaman gezme şansınız olmayan önemli(!) yerlerini sıraladık. Aklınızda bulunsun “Buralar baştan beri yoktu!”
Düzmece Keşifler
1 – Kong Dağları
Dünya tarihinin belki de en ünlü sahte keşiflerinden biri Kong Dağları!
İngiliz coğrafyacı ve gezgin James Rennell, tam 100 yıl boyunca dünyayı kandırdı. Kendi teorisi olan Nijer Nehri‘nin aldığı yol öngörüsünü desteklemek için 1798 yılında Kong Dağları’nı uydurdu.
Ona göre(!) bu dağlar Batı Afrika’da 10.enlem üzerinde yaklaşık 1000 kilometre boyunca uzanıyordu.
Kong Dağları öylesine benimsendi ki, sahtekarlığın ortaya çıktığı 1889 yılında sayısız Afrika haritası ve ansiklopedi bu dağlardan bahsediyordu. Jules Verne’nin Fatih Robur romanında da bu hayali dağlar bir efsane ölümsüzleşti.
2 – Avustralya İç Denizi
İngilizlerin Avustralya‘nın iç bölgelerini keşfederken yaptıkları haritalarda su kaynakları dikkat çekiyordu.
Thomas Maslen isimli araştırmacının 1827 yılında hazırladığı haritada oldukça devasa sayılabilecek bir iç deniz keşfettiği ve bunu bilim çevrelerine kabul ettirdiği biliniyor. Oysa ki bu iç deniz hiçbir zaman varolmadı.
3 – Bermeja Adası
16. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar Meksika Körfezi’nin çeşitli haritalarında yer alan Bermeja Adası, Yucatan yarımadasının kuzey kıyısında yatan bir ada olarak biliniyordu.
16. yüzyılda istilacı İspanyolların önemli haritacıları tarafından haritalara alınan ve isimlendirilen ada, 1997 yılında yapılan bir araştırma ile başlayan süreçte Meksika Ulusal Özerk Üniversitesi tarafından yürütülen kapsamlı bir çalışmada bulunamadığı açıklandı.
2008 yılı sonlarında kabul edilen bu duruma göre Bermeja artık hayalet bir ada olarak biliniyor.
Her ne kadar Bermeja’nın kayboluşuna ilişkin teoriler arasında erken dönem haritacılarının hatalı gözlemleri, okyanus tabanının coğrafyasında oluşması muhtemel kaymalar, yükselen deniz seviyeleri ile adanın batmış olması ve CIA’in ABD’ye ayrılan ekonomik bölgeyi genişletmek için adayı yok ettiğini iddia eden komplo teorileri bulunsa da, adanın hiçbir zaman olmadığı bilimsel çalışmalarda ağırlık kazanmış.
4 – Sandy Adası
2012 yılında bir araştırma gemisinin Avustralya’nın 700 deniz mili doğusunda yer aldığı bilinen Sandy Adası‘na uğraması ile bir gerçek daha ortaya çıktı. Çünkü belirtilen yerde bırakın Sandy ismindeki bir adayı uçsuz bucaksız okyanus dışında başka bir şey yoktu.
100 yıldan fazla bir süre neredeyse her haritada yer alan Sandy Adası, dünyanın yokluğunu keşfettiği en son kara parçalarından biri oldu.
İngilizlerin dünyaca ünlü askeri, National Geographic Society’nin bilimsel ve Google Earth’ün teknolojik haritaları, Sandy Adası’nın hayalini yıllarca paylaştılar.
5 – Sovyet Kentleri ve Sokakları
Haritalarda yer alan ama asla varolmayan yerlerin bir de ölüm kalım meseleleri nedeniyle kullanılması var. Bunların aralarında en ünlüleri, İkinci Dünya Savaşı sırasında Wehrmacht birliklerini durdurmak isteyen Kızıl Ordu’nun yaydığı haritalarda yer alan kentler ve sokaklar.
Bu sahte haritalarda içinden çıkılmaz bataklık ve tehlikeli uçurumlar olan bölgelere yollar, kentler ve sokaklar çizilmişti. Stalin, 1930’lu yıllardan başlayarak Sovyetler Birliği‘nin ulaşılabilen bütün haritalarını tahrif ettirdi. Böylece haritaları ele geçiren Alman birlikleri bu bölgelerde büyük zorluklar yaşadılar.
Yüzyıllar boyu erken dönem denizcilerin büyük çoğunluğu göz yanılmalarından oluşan adaları keşifleri ile birçok haritada yer alan yüzlerce küçük adanın ilerleyen dönemlerde olmadığı anlaşıldı. Bunlara Fantom Adaları isimleri verildi.
Bunun dışında günümüzdeki tüm teknolojik imkanlar ve uydulara rağmen, birçok yerde askeri tesisler ile gizli devlet kuruluşlarının yerleri de haritalarda yeşillik, orman veya tarla olarak gösterilmeye devam ediyor.