Almanya gezilecek yerler denildiğinde, ilk başlarda aklımızda çok da fazla bir şey oluşturmuyor. Ancak kuzeyden güneye, doğudan batıya başta doğası olmak üzere öyle güzel duraklara sahip ki! Almanya’nın en güzel şehirlerinden biri Dresden‘de öyle. Almanya gezi rehberi’nin duraklarından birisi haline gelen Dresden’in hikayesi de farklı.. Kısa bir Dresden gezisi yapalım
Tarih 13 Şubat 1945
İkinci dünya savaşının son günlerinde İngiliz ve Amerikan güçlerinin gerçekleştirdiği iki gün süren şiddetli bombardıman, savaş sırasında hasar görmemiş şehirlerden biri olan Dresden’i yerle bir etti. Günümüzde hala tartışılan Dresden bombardımanının nedenleri ve sonuçları, 2010 yılında bir komisyon tarafından da açıklanmaya çalışılmıştı.
İşte bugün tarihi dokusuyla gerçek bir masal şehri gibi görünen Dresden, hem neredeyse tamamen yıkılmış, hem de kullanıldığı sanılan fosfor bombaları nedeniyle günlerce üzerinden duman eksik olmadan yanmış. Binlerce kişinin hayatını kaybettiği şehir, savaşın acılarını unutmadan ancak yaralarını sararak ayağa kalkmak için yıllarını harcamış.
Dresden Gezisi Elbe Nehrinin Kıyısındaki Şehir
Bu ağır travmadan yaklaşık 70 yıl sonra ziyaret etme fırsatını yakaladığım Dresden, günümüzde eski halinin orijinaline sadık kalınarak gerçekleştirilen makyajlı yüzüyle, Almanya’nın turist çekim merkezlerinin arasında en önemlilerinden sayılıyor.
Elbe nehri kıyısında kurulu Dresden, 1700’lerde başladığı ve sonrasında yaşadığı en parlak dönemi olan Saksonya Krallığı‘nın başkenti olarak geçirdiği günlere yeni yeni geri dönmüş gibi.
Dresden Havaalanı Şaşırtıcı
Dresden havalimanına indiğimde, Avrupa‘daki -hatta özellikle belirtmek gerekirse Almanya’daki- havalimanı pasaport polislerinin aksine, önyargısız şekilde işini yapmaya çalışan ve gerekli evrakların tam olduğuna kanaat getirdiğinden hiçbir sorgu sual faslına tutulmadan ülkeye / şehre giriş yapmamdan dolayı önce bir şaşırdım tabii ki!
Almanya’nın böylesi noktalarında, Türkiye Cumhuriyeti pasaportu taşıyan benim gibileri daima gerginleştiren kontrollerle karşılaştığımdan, aslında normal olan ve olması gereken davranışlar bana mutluluk verdi. Ne garip!
Dresden havalimanından şehir merkezine kısa bir yolculuktan sonra vardığımda, barok yapılar ve tarihi binaların yeni ve bakımlı görüntüleri dikkatimi çekti. Aslında ikinci dünya savaşının son günlerinde bombalanarak yok olan tüm bu eserlerin daha sonra asıl planlarına sadık kalınarak tekrar inşa edildiğini öğrenmek hayranlık verici oluyor. Düşünsenize İstanbul’da böylesi bir çalışma yapılmış olmasını! İnanılmaz bir durum olmaz mıydı?
Dresden’de Tam 51 Ana Müze Bulunuyor
Frauenkirche (Meryem Ana Kilisesi) gerçekten mimari bir başyapıt. George Bahr tarafından tasarlanmış olan bu eser 2005 yılında yeniden yapılmış. Yine 2011 yılında eski bir cephanelik olan 200 yıllık tarihi bina da yenilenerek Askeri tarih müzesi olarak ziyaretçilere açılmış.
Şehrin tarih ve sanat dokusunu sergilediği 51 ana müze olduğunu broşürden okudum.
Dresden’in merkezi sayılabilecek yerlerinde gezerken bir çok mekanda şehrin bombardımandan hemen sonra çekilmiş resimlerine rastlıyorsunuz. Ayrıca hediyelik eşya satıcısı dükkanlar ve hatta marketlerde bile kentin o halini gösteren kartpostallar satılıyor. Bu resimler, Dresden halkının yaşananları unutmadığını ancak şu anki görünümüyle de ince ve buruk bir gurur yaşadıklarını hissettiriyor.
Dresden’de bulunan 51 büyük müzeden bir tanesi de Almanya’nın en önemli iki müzesinden biri sayılan Albertinum müzesi. Albertinum’un yaklaşık 10 yıl önce yaşadığı sel felaketinin verdiği tüm zararı atlatmış olduğunu görmek çok sevindirici. Dresden halkının, yaşanan felakette müzenin eserlerini korumak için nasıl elbirliği ile çalıştığını o zamanki haberlerden okumuş ve imrenmiştim. Müze şimdi gerçekten hakettiği ünvanı ile eşsiz eserlerini sergilemeye devam ediyor.
Dresden’in Ünlü Şatosu Moritzburg
Dresden şehir merkezine 16 kilometre uzaklıkta bulunan ünlü Moritzburg Şatosu gerçek bir şaheser. Bir masal dünyası, bir yağlıboya tablo ve muhteşem bir tarihi sahne gibi.
Avrupa hanedanlarının tarihinin korunduğu en önemli eserlerden olan Moritzburg’u görmek ve bahçelerinde gezerek zamanı geriye almak inanılmaz bir duygu.
Dresden’e çok sayıda seçenek ile ulaşma imkanınız var. Ayrıca şehrin konumu dolayısıyla gezinize Prag veya Leipzig’i de ekleyebilir ve gerçek bir tarihin nasıl korunması gerektiği, korunamadığında ise bununla ilgili neler yapılabileceği konusunda eşsiz fikirler edinebilirsiniz!
Almanya’nın bu en güzel ve yemyeşil şehrini mutlaka programınıza dahil edin. Dresden gezisi yazısı Dresden gezi rehberi’nin başlangıcı olsun. Bundan dahası da var..
Merhaba;
Oldukca guzel bır yazı elınıze sağlık. Onumuzdekı sene prag gezısı sırasında burayı da zıyaret etmeyı dusunuyorum. Dresten’e turkıye’den dırek ucus varmı bılıyor musunuz bunu sormak ıstedım bırde fıkrınız varsa oradan praga tren seferlerı varmı nasıl ulaşabılırız. Şimdiden tsk
Merhaba, ilginiz ve görüşleriniz için teşekkür ederiz.
Dresden’e elbette Türkiye’den direkt uçuş bulunuyor. Bazı turistik şehirlerimizden özellikle yaz aylarında charter uçuşlar da daha hesaplı olarak bulunabiliyor.
Dresden – Prag arasında tren ile ulaşım sağlanabiliyor.