Bugünlerde herkes Hollanda’ya gidiyorum deyip aslında Amsterdam’a gidiyor. Hollanda asla sadece Amsterdam değildir derler. Hatta Amsterdam, hiç Hollanda değildir! Amsterdam’a kadar gelirseniz, hemen yanıbaşındaki güzelliklere uzanma fırsatını sakın kaçırmayın. Yani gerçekten Hollanda’ya gidin. Hollanda’da gezilecek yerler diye başlamıştım, bir bir anlatmaya devam ediyorum.
Hollanda’da Gezilecek Yerler
Bugün Marken’de Güzel Bir Gün Olacak
Şimdi yazacaklarımı hayal etmeye başlayın. Bir film sahnesi olarak da düşünebilirsiniz.
“Sabahın erken saatleri..
Denizin kıyısında, soğuğun yüzünüze vurduğu ve karanlığın yerini gün ışığına bırakmak için direndiği dakikalar. Nemli toprakların ve koyu yeşil renkteki ıslak çimlerin üzerine bir sis tabakası çökmüş. Sanki belinize kadar yükselmeye çalışan, bilinmeyen bir dumanın içindesiniz.
Uzaklar bir yerlerden, denizin olduğu taraftan sesler geliyor. Geceden avlanmaya çıkmış ve sabahın ilk ışıklarıyla dönen balıkçılar olsa gerek diye düşünüyorsunuz. Hemen arkanızdaki dik çatılı evin ışıkları yanıyor. Bahçesinde geceden kalan çamaşırların asılı olduğu rengarenk boyalı evin. Çamaşırlar soğuktan kazık gibi olmuş. Sanki onlarda doğacak güneşi bekliyor, ısınmak için.
Balıkçıların sesi iyice artmaya başladı. Av iyi geçmiş olsa gerek!
Sis artık belli belirsiz bir hale gelirken gün iyice aydınlandı. Hatta az sonra, koca bir yıl boyunca ancak sayılı günde iç ısıtan güneş bile yüzünü gösterecek sanki!
Bugün Marken’de güzel bir gün olacak gibi..”
Hollanda Hemen Amsterdam’ın Yanıbaşında
Marken aslında bir ada. Yani 1957 yılına kadar kendini ana karayla birleştiren yol yapılana dek adaymış. Şimdi ise ana kara ile, aynı Cunda adasının karayla birleştiği yol benzeri bir bağlantıyla bağlanmış.
Amsterdam’dan yaklaşık yirmi kilometre uzaklıktaki Marken, IJsselmeer gölünde yer alıyor. Göl dememe bakmayın. Koca bir deniz gibi burası. Zaten denize yaklaştığı taraflarda bulunan baraj ve uzun otoyollar, denizle bağlantısını keser gibi yapan alüvyonların yardımıyla oluşan yere yapılmış. Zamanla suyu tuzludan tatlıya dönmeye başlayan gölün hala kanal geçişleriyle ve havuzlarla deniz ile bağlantısını sağlamak mümkün oluyor.
Marken’de ne yapılır, nereler gezilir, görülecek yerler nerelerdir? diye sormaya gerek yok. Çünkü Marken zaten küçücük ve her yeri kendi başına görülecek bir yer.
Marken’e Volendam üzerinden teknelerle veya karayoluyla ulaşmanız mümkün. Karayoluyla geldiğinizde aracınızı hemen girişteki park yerine bırakın ve küçük köyün içine dalın.
Park yerinden köye, oradan da deniz kıyısına ulaşacağınız yürüyüş yolu Beatrix köprüsünden başlıyor. Sonrasında istediğiniz sokaktan geçerek harika evlerin arasından denizin kıyısına doğru yürüyün.
Şimdilerde kafe ve restoranların bulunduğu evlerin alt katlarının eşliğinde yine şimdi marina haline gelmiş balıkçı barınağına ulaşın. İnanın bana çok keyifli bir iş yapıyorsunuz.
Marken Adası Tarihi
Marken adasındaki ilk yerleşimciler keşişlermiş. Yüzyıllar boyunca kendilerini dış dünyadan koparan bir yaşam sürmüşler. Balıkçılıkla geçimlerini sağlıyorlarmış. Sonrasında Katolik ve Protestan fikir ayrılığında kalvinist bir topluluk olarak kendilerince bir hayat kurmuşlar.
Marken, sahil tarafında yoğunlaşan turistik kalabalıklara rağmen hala çok sakin ve hala çok huzurlu.
Ben masmavi bir gökyüzünün olduğu güneşli bir günde denk geldim Marken’e. Ama en kısa zamanda kış aylarının en soğuk günlerinden birinde burayı ve kendimi dinleyebileceğim sessizlik ve huzur dolu birkaç gece geçirmeyi planlıyorum burada. Olur mu bilmem! Bir gün, konaklamak için beni yeniden çağırır belki.
Marken, “Hollanda’ya geldim” demek için, çok önemli gibi görülmeyen ama çok etkileyici küçücük bir nokta.