Kleopatra Plajı artık neredeyse her yerde karşımıza çıkıyor. Nerede küçük güzel bir koy veya dönemine göre sakin bir kıyı varsa böyle adlandırılmış nedense. Ancak aralarında hem saklı olmayan hem de küçük sayılamayacak plajlardan biri Alanya Kleopatra Plajı.
Alanya Kleopatra Plajı Efsanesi
Kleopatra’nın güzelliğinden, gücünden dem vurularak hem yüzmek için kullandığı hem de güzelleşmek için bir çeşit kürler yaptığı hikayeleriyle dolu olan birçok yer arasında Alanya Kleopatra Plajı bir adım öne çıkıyor.
Efsaneye göre Mısır Kraliçesi Kelopatra, Akdeniz‘de çıktığı bir sefer sırasında gemileriyle seyrederken, Alanya‘ya uğramış ve o zamanlar için pek daha muhteşem olduğunu düşündüğümüz bu sahillerden denize girmiş.
İşte bu efsaneden bize kalan da, tam 2 kilometre uzunluğunda ve ismi Kleopatra ile anılan bu plaj kalmış.
Alanya Belediyesi ise plajı şu şekilde anlatmış; “Tarihi yarımadanın batısında, Damlataş Mağarasının önündeki kıyıdadır. Mavi Bayraklıdır. Kumsal sırtını yarımadanın eteklerine dayamıştır. Kayalarla çevrili havuz görünümündeki bu doğal plaj, Mısır kraliçesi Kleopatra ile Roma İmparatoru Antonius’un burada yüzmüş olması ile ünlüdür. Plajın yarımadaya doğru uzanan ve iri taşlardan oluşan küçük koyu Kleopatra adıyla anılır. Kleopatra Koyunun özelliği suyunun berraklığıdır. Deniz gözlüğü ile yüzüldüğünde balıkları ve deniz dibinin doğal güzelliklerini seyretmek söz konusudur.”
Alanya, Kleopatra’dan Bu Yana Değişti Elbette!
Kleopatra Plajı, günümüzde Mısır Kraliçesi’nin uğradığı günlerdeki gibi değil artık. Hemen arkasından yol geçirilmiş mesela! Çevresine oteller, evler, dükkanlar dikilmiş ama kumsal da öylece bırakılmış.
Antalya‘nın bir çok plajı gibi mavi bayrak taşıyan Alanya Kleopatra Plajı‘nda yeme-içme mekanları ile şezlong ve şemsiye hizmetleri sunuluyor. Özellikle uzun sezonuyla oldukça ilgi çeken plajda şezlong ve şemsiye gibi hizmetler ücretli olarak veriliyor.
Alanya‘nın en önemli noktalarından biri olan Kleopatra Plajı‘na giderseniz, sıkıntı çekeceğiniz tek şey plajın kalabalıklığı olacaktır.