Karaköy Taksim Tünel yapımı ve işletmesi hakkında nefis bir hikaye var elbette. Gelin hep beraber o günlere, yani İstanbul‘un simgelerinden Tünel‘in açıldığı güne ve daha öncesine bir göz atalım.
17 Ocak 1875 İstanbul için farklı bir gündü. Galata ve Beyoğlu’nda biriken büyük bir kalabalık meraklı gözlerle, düzenlenecek törene arabalarla veya yaya olarak gelen üst düzey davetlileri görmeye çalışıyordu.
Karaköy Taksim Tünel ve İlginç Yapım Hikayesi
Törenin öğle vakitlerinde düzenleneceği açıklanmasına rağmen, kış mevsimindeki güzel havanın etkisiyle sabahtan itibaren başlayan hareketlenme, üniformalı görevlilerin sağa sola koşuşturmaları, çalışan makinelerin gürültüsü, orkestranın çaldığı güzel müzikler ile süsleniyordu.
Bu sırada çalan müziğin eşliğinde bir vagonun Beyoğlu’ndan hareketiyle resmi olarak “Tünel” seferlere başlamış oldu.
İşte 1963 yılında Londra’da hizmete giren yeraltı taşıma hizmetinden sonra, dünyadaki en eski ikinci yeraltı taşıma sistemi olan ve hatta çok kısa mesafesine rağmen konumu ve oluşumu gereği gerçek anlamda “metro” vasıfları taşıyan tünel 139 yaşını doldurdu.
573 metrelik güzergah, karşılıklı iki vagonun hareket ederek günde yaklaşık 12 bin 500 kişiyi taşıdığı Karaköy Taksim tünel -yolculuk mesafesi kısa görünse de- 139 yıldır milyonlarca kilometre kateden emektar, yorgun ancak İstanbul’un karakteristik noktalarından biri oldu.
Eugene-Henri Gavand isimli Fransız bir mühendisin, 1867 yılında gezmek ve tatil amaçlı geldiği İstanbul’da, o devirlerde şehrin iki önemli merkezi olan Galata ve Beyoğlu arasında çok sayıda insanın gidip geldiğini gözlemlemesiyle başlayan hikaye de oldukça ilginç.
Devrin En Hareketli Yeri Galata
Devrin finans merkezi olan, İstanbul Borsası, gümrük işletmeleri ve işyerlerinin bulunduğu Galata semti ile sosyal hayatın sürdüğü, elçiliklerin yeraldığı, oteller ve eğlence yerlerinin bulunduğu Beyoğlu arasında günde yaklaşık 40 bin kişi gidip gelmekteydi.
Ancak bunca insanın ulaşım yolu olarak kullandığı “Yüksekkaldırım” çok dik, bakımsız, yürümeye ve daha da önemlisi taşımacılığa oldukça elverişsizdi. Yüksekkaldırım’ın %24 lük bir eğime sahip olması, genişliğinin yer yer 4 metreye kadar düşmesi, böylesi bir kalabalığı taşıyamamaktaydı.
Tüm bunları gözlemleyen Gavand, Galata ile Beyoğlu arasında asansör mantıklı bir yer altı demiryolu planladı. Bu işten önemli bir şekilde para da kazanmayı amaçlayan Gavand, Fransa’ya dönerek projesine yatırım bulmak amaçlı zengin Fransızlarla görüştü.
Henri Gavand, daha sonra İstanbul’a gelerek, 1868 yılı Şubat’ında Tünel’in yapımına dair projesini Bâbıâ-li’de Sadrazam Ali Paşa’ya sundu ve imtiyaz talebinde bulundu. 1869 yılında Nafia Nazırı Davut Paşa ve imtiyaz sahibi olarak da Henri Gavand, 3 maddelik mukaveletname ve 34 maddelik şartnameyi imzaladılar.
Gavand, daha sonra Paris’te iki banka ile “Chemin de Fer Metropolitain de Galata à Péra” yani “Galata’dan Beyoğlu’na İstanbul Metropoliten Demiryolu” isimli bir şirket kurdu.
Ancak 1870 yılında Fransa ve Almanya arasındaki huzursuzluk neticesinde başlayan savaş nedeniyle Fransa her türlü mali operasyonları durdurdu.
Fransa’dan finans sorununu çözemeyen Gavand, bu kez “The Metropolitan Railway of Constantinople from Galata to Pera” yani kısa adıyla “İstanbul Demiryolu şirketi” isimli bir İngiliz şirketi kurdu.
Şirketin %5 faiz ile sunulan tahvilleri Londra ve İstanbul’da piyasaya sunuldu. Yatırım sıkıntısıyla geçen iki senelik sürenin sonunda, 1871 yılında başlayan istimlaklarla süren inşaat 1875 yılında sona erdi. Ancak 1874 yılında yani açılıştan bir sene önce, tünelin yapımı amaçlı kurulan şirket, türlü işlemlerle Gavand’ı devreden çıkardı ve tek hakim konumuna geldi.
İşte yazımın başında bahsettiğim törende, bu kırgınlığından dolayı Eugene Henri Gavand yer almadı.
Tünelin işletmecisi şirketin Osmanlı devletinin son dönemlerinde, 1904 yılında, 75 yıllığına imtiyazının uzatılmasına rağmen 1939 yılında yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti tarafından satın alınmasıyla, millileştirilmesi gerçekleştirildi ve bugüne gelindi.
Karaköy Taksim Tünel 139 Yaşında
Karaköy Taksim Tünel, İstanbul’un tarihinden gelip hala güncelliğini devam ettiren tek ulaşım aracı gibi. Kayıkçıların kaybolduğu, atlı tramvayların tarihe karıştığı, troleybüs’ün isminin bile anılmadığı İstanbul’da gerçekten bir gözbebeği.
Bu nedenle hem hakettiği değeri verip yaşgününü kutlayan İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve kuruluşu İETT’yi, hem de bu kutlamaları yaparken bir marka çalışması da gerçekleştirerek profesyonel bir şekilde sahip çıkmalarını tebrik ediyorum.
Küçük bir çocukken, anne ve babamın ellerinden tutarak, yerin altından giden masalsı bir trene kıpır kıpır heyecanlarla binen biri olarak, Yüksekkaldırım’ın sokaklarında, kalabalıklar arasında projesi için gözlemler yapan, hayallerini gerçekleştirmek adına zorluklarla karşılaşan ve bunları aşan Gavand’a da, küçük bir teşekkür ayırmak gerekiyor sanırım.
Sahi İstanbul’da onu anlatan, onun anısına bir eser var mı?
Rakamlarla Karaköy Taksim Tünel
• Tünel, olağanüstü durumlar ve günlük bakım süreleri dışında yolcularından hiç ayrılmamıştır.
• Galata ile Beyoğlu arasında çalışan vagonlar 573 metrelik hatta, günde ortalama 200 seferle 12 bin 500 kişi dolayında yolcu taşımakta, iki istasyon arasındaki yolculuk 90 saniyede tamamlanmaktadır. Yıllık yolcu sayısı 4,5 milyonu bulmaktadır.
• Karşılıklı hareket eden iki vagon ortada hat değiştirmekte, dolayısıyla sistem neredeyse sıfır kaza riskiyle çalışmaktadır. Vagon sayısı 2’dir, vagon ağırlığı 20 tondur.
• Tünel’in Karaköy ve Beyoğlu olmak üzere iki istasyonu bulunmaktadır. Bunu bilmeyen ya da hattı ilk defa kullanan yolcular ve turistler zaman zaman şaşkınlık yaşayabilmektedir.
• Tünel’de karşılıklı hareket eden iki vagon bulunmaktadır. 18 koltuğu bulanan vagon bir seferde 170 yolcu almaktadır.
• Yolcuları gibi yolculuğu da kendine has olan Tünel’de yolcu bekleme süresi 3.5 dakikadır.
• Tünel’de 6 elektrik bakım ustası, 1 makine bakım amiri, 1 elektrik bakım amiri, 9 tamirci operatör, 3 temizlik görevlisi olmak üzere toplam 21 kişi görev yapmaktadır.
• Tünel’e büyük özen gösteren İETT, bakım-onarımlarını hassasiyetle yapmakta, günlük, haftalık, aylık ve yıllık bakımlarını aksatmadan sürdürmektedir. Bu nedenle Tünel’de görev yapan ustalar ve diğer çalışanlar uzun yıllar çalışmaktadır. Birim müdürleri dahi on senenin üzerinde görevde kalmaktadır.
• Tünel’in galeri genişliği 6.6, yüksekliği 4.60 metre iken Karaköy ile Beyoğlu arasındaki kot farkı 61 metredir
• Tünel, ilk açıldığı tarihlerde İstanbul Tüneli, Galata-Pera Tüneli, Galata Tüneli, Galata-Pera Yer altı Treni, İstabul Şehir Treni, Yer altı Asansörü, Tahtelarz gibi çeşitli isimlerle adlandırılmaktaydı.
Çok güzel bir paylaşım teşekkür edrim bu paylaşım için
siteniz çok güzel olmuş..
Teşekkür ederiz..