Tatil önerileri konusunda iki çift laf edelim ne dersiniz?
Tatil, ertelenebilir bir gereksinim olarak düşünülse de, aslına bakarsanız hepimizin gerçekten çok önemsemesi gereken ve hatta yemek içmek kadar önemli olan oldukça insani bir olay!
Tatile gitmek, tatilde olmak, tatil yapmak, seyahatte olmak, dinlenmenin zirve notası gibi. Kimileri için en klasik deyimle “Bütün bir yılın yorgunluğunu atmak” olarak tanımlanan tatil yapmak, kimileri içinse her boş zaman bulunduğunda kısa kısa veya uzun dönemlerle gerçekleştirilen bir aktivite.
Tatil önerileri de, işte böyle önemli olayın aşamalarından bahseden bir takım detaylar içeriyor.
Tatil Önerileri
Hayatımızda böylesi önemli bir rol oynayan “tatil yapmak“ durumunu biz Türkler nasıl gerçekleştiriyoruz? Tatilde ne gibi davranışlarda bulunuyoruz ve aslında gerçekten tatil yapabiliyor muyuz? diye düşünürken bunları kısa kısa toparladık
Gezi rehberi kesfet.tv‘yi takip edenler benim hakkımda biraz da olsa bilgi sahibi olmuşlardır.
Uzun yıllardır içerisinde bulunduğum turizm sektöründe, birçok konumda çalışarak, tatil yapanlarla, tatil satın almalarından başlayarak çok fazla iç içe bulundum.
Bu tatilleri organize edenlerden biri oldum ve bunun dışında ben de çok fazla seyahatlerde bulunarak seyahatler ve tatiller gerçekleştirdim. Tabii bu sırada milyonlarca tatil yapan insan gördüm, zaman zaman onların sorunları ile ilgilendim, tur liderliği, yurtdışı tur rehberliği, seyahat yazarlığı derken tüm tatil organizasyonlarının başında yönetici konumunda bulundum.
Tatilin İyi Geçmesi İçin Püf Noktası: Kendinize Bir Söz Verin!
Birçok ülkeden tatil yapan insanların alışkanlıklarını görme fırsatım oldu. Milletler arasında tatil yapmakta bile farkların ne kadar fazla olduğunu izledim, öğrendim.
Baktım ki biz Türkler de oldukça farklıyız. Hem de çok çok farklıyız! Hatta bu fark kimi zaman öyle büyüyor ve diğerleriyle ara öyle bir açılıyor ki, adeta bir karakter halini alıyor. Anlayacağınız, durum çok karışık..
Neyse, istatistiki bilgilere ve bilimselliğe fazla bulaşmadan uzun dönemler süren gözlemlerimden aklımda kalanları tatil önerileri bölümünde anlatmaya çalışayım. Ancak tüm bu yazılanları okumadan önce sizden sadece şunu rica ediyorum! Tatile çıkarken kendinize bir söz verin! Uzun zamandır planladığınız, bir şekilde ulaşımını sağladığınız, konaklamak için bir otel v.s tercih ettiğiniz ve işleriniz ya da başka bir nedenle gideceğiniz zamanı kendiniz seçtiğiniz bu seyahat veya tatilde sadece ve sadece “Mutlu Olmak İçin” kendinize söz verin!
Bunu yapamıyorsanız; zaten yazının kalan kısmında okuyacağınız şartlardan dolayı tatilinizin iyi geçmesi için bir imkan ve ihtimaliniz kalmamış olacak.
Unutmayın! İyi bir tatil geçirmenin püf noktası, sadece ve sadece her ne olursa olsun “Mutlu olmak için” tatile çıkmaktan geçiyor.
Tatile Çıkmadan Önce Karar Veremiyoruz!
Tatile çıkmadan önce günlük hayatın vazgeçilmezi olan teknolojilerden çok fazla yararlanmaya başladık.
Ama bu teknolojiden yararlanma konusunda birşeyleri yanlış yapıyoruz gibi. Yani fikirlerimiz ve kararlarımız konusunda yardımcı olması gereken teknolojiyi, bizim karar vermemizi zorlaştıran bir etken olarak karşımıza çıkarıyoruz. Kafamız bulanıp, allak bullak hale geliyoruz.
Örneğin; “Bodrum’da eğlenceli ve konforlu bir tesis” olarak başlayan aramalarımızın sonucunda Antalya – Alanya‘da üç yıldızlı aparttan bozma bir tesiste kararlaştırıp bitirebiliyoruz.
Ya da yurtdışı tatili planlıyorsak, yıllardır hayalini kurduğumuz şehir olan Paris‘in içinde bulunduğu programlara bakıp, yok yok ben en iyisi “Büyük Balkanlar Turu“na katılayım diye sonlandırıyoruz.
Arama yapma konusunda ve kararlarımızı netleştirme konusunda maalesef interneti verimli kullanamıyor ve her yazılanı doğru olarak algılayıp (Oysa ki internet birçoklarının dediği gibi bir bilgi çöplüğü halinde) bize denk gelen aramalara göre karar veriyoruz.
Ya da aslına bakarsanız “karar veremiyor” gördüklerimiz, okuduklarımız karşısında sadece bir şeyler satın alıyoruz.
Tur İle Tatile Çıkmak Nasıl Birşey?
Bu araştırmalarımızı yaparken, en önemli arama tarzımız; örneğin google ve benzeri arama motorlarına gitmeyi düşündüğümüz yer ile ilgili birkaç kelime yazıp kendimizi google’ın içerisinde üst sıralara çıkmak için bilinçli yazılmış ve bir anlam içermeyen, aynı bilginin etrafında dönüp dolaştıran seyahat sitelerine –Gezi Bloglarına– takılıp kalıyoruz.
Bunların daha üstlerinde bulunan reklamlar ise bizi bir şekilde kapmaya çalışıyor. Bu reklamlar da aradığınız konuyla ilgili olacağına göre, seyahat acentalarının tur programları ile tanışmaya başlıyorsunuz.
Bir taraftan “Aman tur ile tatile çıkmayın! Daha ucuz hale getirip tatile kendiniz çıkın” diyen bir dolu yazı bombardımanı sizi bu sitelerden uzak tutmaya çalışsa da -herkesin şartlarının sizin taşıdığınız şartları taşımayabileceğinden- diyelim ki bir seyahat acentası ile tatile çıkmaya karar veriyorsunuz..
Yurtiçi Deniz, Güneş, Kum Tatili
Yurt içinde bir otel rezervasyonu ile deniz, güneş, kum tatili yapıyorsanız genel de çok da fazla probleminiz olmayacaktır. Ya da öyle mi gerçekten?
Bunun içinde önemli bir kıstas var. Ne istediğinizi bilerek tatile çıkmayı ilke edinin. Çünkü böyle yapmadığınızda muhtemelen memnun kalınmayacak birşeyleri bulacak ve kendinize dert edeceksiniz.
Yurtiçi tatillerinde “Her Şey Dahil” kelimeleri asla sizin beklentilerinizi artıracak bir neden olmasın. “Dahil” olduğu belirtilen “her şey”in size uygun olup olmadığını bilerek beklentilerinizi belirleyin.
Yani bir yerde geceliği kişi başı 1.999.- TL olan bir otel ile, iki kişi beş gece 599 .- TL. olan bir tesisi aynı kefeye koymayın. “Nasıl olsa bunda da Her Şey Dahil” diyerek bir kıyaslama yapmayın. Her şeyin bir bedeli olduğu gibi “Her şey dahil”inde bir bedeli var. Otelin konumunun, odaların konforunun, eğlencenin doluluğunun ve yiyecek içeceklerin kalitesinin olduğu gibi!
Ya Her Şey Dahil Oteller?
Anlayacağınız her tesis kendi elindeki malzeme ile “Her şey dahil” diyor. Mahallenizdeki bakkalın indirim kampanyası yaptığını ve kapısına “Her şey 5 TL” diye bir pankart astığını düşünün. Bir de yiyecek-içecekten giyime, elektronikten mobilyaya kadar ürün satışı yapan bir hiper marketin pankartlarla kapısına “Her şey 5 TL” yazdığını hayal edin.
İki “Her şey 5 TL” sizce aynı mı?
Sanırım anlatmak istediğimi aktarabilmişimdir. Ne yapmak istediğinizi bilerek satın alma yapar ve rezervasyonunuzun içeriklerini yeterince araştırıp, tesislerin görünüm ve hizmet yorumlarına göz atarsanız, mutlu bir tatil geçirme konusunda bir adım önde olmaya başlarsınız.
Eğer bunu yapmadan seçenekler arasında sadece “Burada da, orada da Her şey Dahil. Neden daha fazla para verelim ki?” şeklindeki bakış açınız, size mutsuzluktan başka birşey getirmeyecektir.
Unutmayın, size tatili seyahat acentası satmadı. Onlar sadece rezervasyonlarınız konusunda yardımcı/aracı oldular. Oteldeki beklentilerinizi ve bütçenizi siz belirlediniz ve bu belirlediğiniz şartlara göre bir aracı kullandınız. Daha gider gitmez karşınıza çıkacak böylesi bir sorunla ilgili -acentanız size çok yanlış bilgi aktarımları yapmadıysa- tüm sorumluluk size aittir! Evet maalesef işin gerçeği bu..