Çocukla Tatil Yerleri Önemli Peki Baba Kız Tatili?

Çocukla tatil yerlerinden değil, bir baba kız tatili ya da bir baba-kız seyahatinden bahsedeceğim bu defa. Yapılan seyahatler içerisinde çocukla seyahat etmenin çok fazla ağırlığı var. Bunlar içerisinde de bir babanın kızıyla yapacağı seyahat ve tatil, alışılmışlığın dışında detaylar içeriyor.

Çocukla tatil yerleri ve baba kız tatil yerleri önemli tabii ama aslına bakarsanız daha da önemli olan baba kız bir arada tatil yapmak!

Çocukla Tatil Değil Baba Kız Tatili

Çoğunluğu iş amaçlı olan seyahatlerim devam ederken, arada bir duraklama yapıp nefes alma gerekliliği hissettiğim oluyor.

İşte o gerekliliği hissettiğim anlardan birinde uzun süredir planladığım şeylerden birini yapmayı tercih ettim bu defa. Yukarıda da bahsettiğim gibi kızımla birkaç gün birlikte vakit geçirmek ve bunu bir tatil havasına sokmak en büyük planlarımdan biriydi.

Çocukla seyahat etmek ve çocuklarla tatil yapmak fikirleri, içinde bolca barındırdığı zorluk içeren konulara rağmen en sevdiğim şeylerden biri!

Ancak sorumluluğu iki kişinin yani anne-babanın paylaştığı bir tatil yapmak başka, çocuk veya çocuklarla ebeveynlerden sadece birinin bulunduğu bir tatilde bulunmak bambaşka bir deneyim!

Baba Kız Tatili Önemli Bir Şey!

Sorumluluk demişken bu gerçekten çok önemli birşey! Çünkü yaşına rağmen hala anne ve babasına bağlı olması gereken bir çok konusu olan ve hatta bunları belki de biraz “kendine daha rahat gelmesinden” dolayı kullanmaya bayılan bir kızım var.

O daha 10 yaşına yeni bastı ve sanırsam büyümekten, yani bazı işleri kendi yapacak bir hale gelmekten şu an da pek de hoşlanmıyor! Bunları hala kullanabileceği zamanları da elinden geldiğince uzatmak istiyor..

Aslına bakarsanız bundan zaman zaman şikayetçi olsam da, ben de bazı konularına müdahale edip aslında ona yardımcı oluyorum galiba!

Kızıma, yani Eylül İrem’e (Biz daha fazla İrem ismini kullanıyoruz) fikrimden bahsettiğimde gözündeki pırıltıları görmenizi isterdim. Öyle heyecanlandı ve sevindi ki! Onun bunu hali bile beni de heyecanlandırmaya yetti.

Bu fikir için hemen çalışmaya başladım. Çok uzaklara bir yerlere gitmektense, Antalya çevresinde deniz, güneş ve kumdan faydalanabileceğimiz çok fazla kalabalıklar içinde boğulmayan, havanın nefes kesici sıcağına rağmen, işletme ve personel olarak da sıcak bir ortam içeren bir yerler bulmak gerekiyordu.

O anda aklıma gelen seçeneklerde olan birçok tesisi düşünürken bile gözüm korkmadı değil! Ben de bu kadar otel seçeneği arasında boğulacağıma, önce ne istediğimi planlayayım deyip bir hikaye oluşturdum hemen.

Baba Kız Tatili Planlıyoruz

Önce gideceğimiz otel daha bir “hakimiyet alanını bana sunan” bir alana sahip olmalıydı. Hareketli olan, 10 yaşında bir çocuğu çok fazla gözümün önünden kaçırmak istemiyordum çünkü.

Ayrıca doğa içerisinde büyük büyük binaların oluşturmadığı bir konuma sahip olmalı diye düşündüm. Denize kıyısı olan, soft eğlencelere sahip, belki çocuklara da eğlenceler sunan bir mini kulübü olmalı ve bir de yiyecek içecek konusunda sıkıntıları olmamalıydı.

Turizm sektöründe çalıştığımdan, gezip gördüğüm ve zaman zaman konaklamalar yaptığım bir çok otel, tatil köyü gözümün önünden bir bir geçti.

Ama ben kendi çocukluğumun tatillerinde olduğu gibi biraz daha kuralların hizmet adı altında sunulduğu değil, tesisi neredeyse konaklama yapan misafirlerine bırakan bir mekanı kafama koymuştum bir kere!

İşte tam o sırada tatil yapacağımız tesisin bir “Club Hotel” olması gerektiğini düşündüm. Ne de olsa kızımla birlikte baş başa ilk tatilimi yapacaktım ve onun anılarında olduğu gibi benimkilerde de ilk olarak kalacaktı.

Hani masal gibi birşey işte! “Masal gibi” kelimesi bizlerdeki algıda konfor, lüks ve yok yok anlamında olanakların olduğu mekanları veya zamanları tanımlarken kullanılıyor.

Oysa ki her çocuğun masalı, onların gördükleri yerlerde geçiyor. Yani aslında olayın geçeceği yeri, orada geçireceğimiz zamanı masal haline getirecek olanlar bu hikayede kızım ve ben olacağız.

Kahramanları olduğumuz bizim kısa masalımızın geçeceği yeri işte bu düşüncelerle seçtim.

İdeal Bir Baba Kız Tatili İçin Bir Club Hotel Bulun!

Bu bölgede birçok tanıdığımın sahibi olduğu veya çeşitli görevlerde bulunduğu bir dolu tesis var. Birçok dostumun, ağabeyimin konuklarına harika zamanlar geçirttiği, nefis otelleri ve konaklama alanları bulunuyor.

Hangi bölgede mi? Antalya‘dan bahsediyorum tabii ki. İşte gideceğim tarihte tesisin müsaitliğini sormak için o dostlarımdan biri olan ve Antalya‘nın Kemer tarafında, Göynük’te harika bir konumda yer alan Club Boran Mare Beach’in “herşeyi” diyebileceğim Aziz Bey’i aradım.

Aramızda konuşup uygun tarihleri belirledikten sonra kızımla birlikte yola koyulduk ve Kemer Göynük’teki Club Boran Mare Beach‘e vardık.

Club Boran Mare Beach

Otelin daha kapısından girer girmez yeşilliklerle kaplı alanı huzur dolu duygular veriyor. İnanır mısınız, belki de şehrin gürültüsünden dolayı uzun zamandır farkına bile varmadığım ve yine belki de(!) dikkat etmediğim çiçek kokuları ile cıvıldayan kuş seslerini hissetmek bile içimi bir garip yaptı.

Neyse çok uzatıp romantik durumu hale getirmeyelim. Sonuçta baba kız tatil için eğlenmeye geldik buraya.

Önce Odamıza Yerleşelim!

Club Boran Mare Beach‘e girişimizi yaptıktan sonra eşyalarımızı bırakmak için doğru odamıza gittik.

Saat akşam üzerine doğru gelse de, kızımla hemen kendimizi suya atalım diye kararlaştırdık. Eşyalarımızı koyup üzerimizi değiştirdikten sonra hemen denizin yolunu tuttuk. Aman Allahım bu ne kadar durgun bir deniz ve Antalya için huzurlu saatler!

Suda bayağı bir süre geçirdikten sonra akşam yemeğinden önce duş alalım ve yine üzerimizi değişelim diyerek odaya gittik.

Daha ilk saatte tatil moduna girdiğimiz doğru. Akşam saatlerinde bu tarz tesisler pek güzel oluyor. Bir durgunluk geliyor koca tesisin üzerine.

Kemer taraflarındaysanız güneş dağların arkasından batıyor ama havanın aydınlığı halen devam ederken hafiften yanan ışıklar nefis görüntüler oluşturuyor. Anlayacağınız bayıldım gitti.

Çocukla Tatil Nasıl Oluyor ki?

Hani dedim ya yazının başlarında; Çocukla tatil, Çocuklarla tatil tamam! ama baba kız tatili en azından benim alışık olduğum bir konsept değildi bugüne kadar.

Bir kere dokuz veya on yaşındaki bir kız çocuğuyla tatil yapmanın hem “tabii ki” belli sorumlulukları var hem de olağan zorlukları!

Öncelikle koca koca uzayan günler boyunca tam anlamıyla gözünüzün üzerinde olması gereken canınızdan bir parçayla birliktesiniz ve bunun yanında devamlı olarak da, normal günlük yaşamın dışında onun eğlenmesi ve iyi zaman geçirmesi için ona vakit ayırmaya çalışıyorsunuz.

Bu nedenle çok da fazla hareketli olmayan aynı zamanda dinlenmenin de dinamiklerini içinde barındıran bir club hotel, baba-kız tatili için en ideal tesis.

Peki Günler Böylesi Bir Tatilde Nasıl Geçiyor?

Sizinde benim kızım gibi, kendisi tüm aktiviteleri yaparken yanında onunla birlikte olan biri olmasını isteyen bir kızınız / çocuğunuz varsa işiniz hiç de kolay değil!

İrem öylesine yoğun bir şekilde bu davranışı barındırıyor ki, kitap okusa yanındakinin de dinlemesini istiyor. Bu nedenle tatil gibi aktivite dolu bir zaman diliminde yorulma kavramının bir kenara bırakılıp, unutulması gerekiyor.

Sonra yemekleri düşünmek zorundasınız. Biliyorsunuz tatil köyü v.s tesislerin bir çoğu “herşey dahil” olarak isimlendirilen sistemle çalışıyor ve bu herşey dahil sisteminin de saatleri söz konusu.

Daha düzenli gidebilmek adına bunların takip edilip kendi planınıza göre düzenlenmesi gerekiyor. Tabii ki İrem de birçok çocuk gibi herşeyi yemekten keyif alan bir çocuk değil. Bu nedenle zor anlar yaşayabilirsiniz! Çünkü bu tarz tesislerin büfeleri çocukların çok hoşlanacağı, patates kızartması, köfte, makarna, dondurma gibi çeşitli yiyecekler barındırıyor ve çocukların da lezzet kaymaları genelde bu tarafa oluyor.

Herhalde her gün her öğün aynı şeyleri yemesini istemeyiz değil mi? O zaman biraz uğraşma durumunuz söz konusu.. Uğraşma mı dedim! Çok zor çook!

Böylesi bir baba kız tatili yukarıda bahsettiğim nedenler başta olmak üzere yanında yer alan bir çok sebep “açık büfe” uygulamasını sevmememe yol açıyor. Neler mi bunlar?

Öncelikle belirli bir saatte yenen yemekten dolayı masa bulmakta zorluk yaşayabiliyorsunuz. Sonrasında elinizdekileri bir yerlere bırakmak zorunda kalabiliyorsunuz ve kızınızı da bazen masada bırakmak zorundasınız.

Onun masada kalması bir takım servis elemanı görevlerini size bırakıyor. Çünkü onlar yalnız kalmaktan hoşlanmıyorlar! Su, içecek veya “aburcubur” servislerini yapmak zorundasınız. Hem kendinize yemek alıp hem de bunlarla uğraşmak bazen sıkıcı bile olabiliyor.

Çünkü aynı zamanda aynı mekanda ortada gezen oldukça büyük bir kalabalık daha bulunuyor. Hele bir de o an kızınız “tuvaletim geldi babacım, sen götürür müsün” derse problem iyice büyüyebiliyor! Sofrayı bıraksanız terkedildiğini sanan görevliler masayı topluyorlar (Denendi!). Bırakmasanız bir taraftan “Lütfen babacığıııııım” diye bir kıvranma sesi geliyor.

Yani bildiğiniz iki ucu “sürprizlerle” dolu değnek(!) olayı boyutuna ulaşabiliyorsunuz. Bunu günde üç öğün olarak düşünürseniz oldukça stratejik olmanız gerekebilir.

Boran Mare Beach geceleri de çok keyifli. Akşam olunca tesisin soft sayılabilecek animasyonları ve etrafta bulunan oturulacak mekanlar hayli rahat. Tabii siz yalnız oturmak zorundasınız. Çünkü kızınız “Baba ben bir gezip gelicem” dedikten sonra oyun bahçesinde, havuz kenarında turlamaya başlıyor. Siz de “E hani yemekte tuvalete gidemiyordun?” diyemiyorsunuz tabii. Bir gözünüzü ondan ayırmadan ama çok da rahatsız etmeden istediklerini yapmasına çalışıyorsunuz. Arkadaş bulmaya çalışıyor, tesisin animatörleri ve özellikle mini kulüp çalışanlarıyla iki laf ediyor.

Tabii bunları yapana kadar karşılıklı bir yoklama süresi geçtikten sonra. Yani ancak birkaç gün sonra her şeye alışıyor ve etrafa daha sıcakkanlı oluyor.

Sormayın sonrası bir heyecan bir heyecan..

Bir Deniz, Bir Havuz.. Ahh Bir de O Kaydıraklar!

Böyle bir tatil seçimi yaptığınızda tabii ki deniz ve havuz başrolde oluyor. Ama önce güneşin tehlikeleri için, önce kızınızı sonra kendinizi koruyucu kremle bir güzel mıncıklamak zorundasınız.

Bu işin en zor kısmı onu kremlemek değil, kendinizi kremlemek. Çünkü o kremlendikten sonra hemen denizin veya havuzun kıyısına koşuyor. Siz garip hareketlerle bir mücadele içinde uğraşıp duruyorsunuz ki! keza hiç sevmem. Neyse buna da en iyi çözümün odadan çıkmadan önce kremlenmek olduğunu deneme yanılma yöntemiyle buldum.

Sonuçta Yanınızda Küçük Bir Hanımefendi Var

Bu arada onun saçlarını bağlamak, hangi tokasının hangi bikinisinin rengine uygun gideceğini söylemeniz gerekiyor. Öyle seviyor bizimki! Akşam yemeklerinde de giyeceği kıyafetleri onaylamak zorunda olduğunuz gibi.

Neyse ki havuz ve deniz çocukların en fazla keyif aldıkları aktivitelerin başında geliyor. Sudan çıkmadan saatler geçiren bir çocuğum var. Bu yemek araları, dondurma vaatleri olmasa sudan alamayacağım. Bir de az önce de belirttiğim gibi birşey yaparken yanında birinin daha olmasını istediğinde bazen “bitmek” durumunda kalabiliyorsunuz.

Durun daha durun! Kaydıraklardan bahsetmedim henüz! Hani hepimizin bildiği şu su kaydırakları.

Birkaç saat içerisinde yüzlerce kez çıkıp indiğimiz kaydıraklarda tahmin edin bakalım İrem tek başına mı kaydı? Tabii ki hayır! Birlikte olmak zorundaydık çünkü burada benimle olmaktan dolayı çok fazla eğleniyordu. Ben tabii arada kaydırakların hangi saatlerde kapanacağını düşünerek planlar yapmaya çalışıyordum!

Şakası bir yana kızımla perşembe günü gittiğimiz tesisten pazartesi sabahı ayrıldık ve giderken beni bazı konuların tedirgin etmesine rağmen kendi hayatımdaki en güzel şeylerden birini yaptığıma inanıyorum.

Yaşadıklarımı paylaşmaya bayıldığımı kesfet.tv okuyanlar yazılarımdan bilir. İşte bu paylaşım da kızımla yaşadığım hayatımın bu anlarının verdiği keyfin tarifi..

Aslında anlatamadım bile ya!

Club Boran Mare Beach‘e Aziz Bey‘e ve tüm personeline teşekkür ve sevgilerimle..

Baba Kız Tatili videomuz

**Bu içerik önceki yıllarda yayınlanmış bir yazıdır.